EN

Cumhurbaşkanı Ersin tatar, Ankara temaslarının sonunda Kıbrıs Türk Kültür Derneği tarafından onuruna verilen akşam yemeğine katıldı

Akşam yemeğine,  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Türkiye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem ve Başkan Yardımcısı Türkiye Azerbaycan Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.

Fotoğraflar


.

Düzenlenen yemek öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 30 yıl önceye kadar, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin İstanbul Şube Başkanlığı’nı yapmış biri olarak duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Derneğin Kıbrıs Türk tarihindeki önemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, derneğin tarihine bakıldığı zaman,  esas kuruluş tarihinin  Selahattin Balcıoğlu ve Prof.Dr. Derviş Manizade ile 1946 yılında olduğunu belirterek, 1960 Kuruluş
Anlaşmalarından önce kurulmuş bir dernekten bahsettiklerine dikkati çekerek, Hasan Esendağlı, Ekin Yüksel, Mustafa Konuk, Kaya Gülbey, Hünalp Sabit’i andı.

Prof. Dr. Derviş Manizade’nin Ankara’ya gelmesiyle Kıbrıs Türkünün Milli Mücadelesinin gündeme geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz yönetiminin adadaki dönemini bitirmek üzere olmasından,  adayı Yunanistan’a bırakarak Enonsis’i  gerçekleştirecek olmasından rahatsız olan Kıbrıs Türk Halkının önce Dr. Fazıl Küçük sonra da Rauf Raif
Denktaş’ı temsilci olarak Türkiye’ye gönderdiğini, onlardan önce dernekte Mehmet Ertuğruloğlu ve Derviş Manizade isimlerinin devlet büyükleriyle temas içinde olarak Kıbrıs’taki gelişmeleri yetkililere anlatmaya gayret gösterdiğini söyledi.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nde yapılanların çok ulvi ve değerli insanların hatıralarının olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizler için bu dernek çok değerlidir. Tüm Türkiye’ye milli mücadele yıllarında 1963 öncesinde “ Ya Taksim Ya Ölüm. Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır” şeklinde kamuoyunun bir bakıma uyandırılışında bu derneğin çok önemli bir rolü vardır. Dolayısıyla bu derneğe hep öyle baktım öyle de bakmaya devam edeceğim. 1964’te
Erenköy hadiselerinde mücadele sürerken buradan 500’ten fazla öğrencinin Erenköye çıkmasında bu derneğin büyük bir katkısı vardır. O öğrencilerin örgütlenmesi ve öğrencilerin burada Zir Kampı’nda eğitim aldıktan sonra sandal ve kayıklarla Erenköye çıkışlarında Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin büyük katkısı vardır. “ dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bugün katıldığı bir toplantıda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde uzun yıllar büyükelçilik yapan büyük hizmetleri geçen saygıdeğer Ertuğrul Apakan’ın Kıbrıs konusuyla ilgili yaptığı bir değerlendirmede söylediklerini şöyle aktardı. “ Lozan Anlaşmasının ruhunda biz o günün şartlarında Kıbrıs Misak-ı Milli’nin dışında
kalıyor. Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor. Ama Misakı Milli’nin dışında kalmak suretiyle İngiltere’ye bırakılıyor. Yunanistan’a değil. Bu çok önemli. Ve Lozan anlaşmasının ruhunda bu ifade edilmektedir. “

Merhum Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun Yunanistan’a nota vererek, Enosis diye bir hayalleri olmaması, İngiltere’den sonra gerektiğinde adanın Osmanlı Devleti’nin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesini talep edeceklerini aktararak, sonrasında New York’taki toplantılarda, Londra ve Zürih
Anlaşmaların da bu derneğin çok önemli katkıları olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayretlerle Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olarak yerlerini almalarının milli siyaset bakımından çok değerli ve çok önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, “ Bugünün Cumhurbaşkanı olarak Dr. Fazıl Küçükten,  Rauf Denktaştan,  Dr. Derviş Eroğlu’ndan aldığım bu bayrağı en iyi şekilde sizlere yakışır bir şekilde sürdürebilmek Milli Davamızı bütün dünyaya anlatabilmek ve çok önem verdiğim Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile doğru ilişkilerle Kıbrıs Türk Halkı ile Anavatan Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kadim ve kutsal bağların daha da pekişmesi iletişim çağında Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk Cumhuriyeti’ni daha da kökleştirmek ve geleceğe bu onurla bize yakışan bir şekilde taşıyabilmek hepimiz ve gelecek nesiller için elbette bizim milli vazifemiz   ve görevimizdir“ dedi.

Şamil Ayrım’da konuşmasında, Kıbrıs Davasının çocukluğundan beri içinde bir alev olduğuna dikkati çekerek, “Ya Taksim Ya Ölüm” diyen jenerasyon olduklarını, bugün de Orhan Erdem’le temel amaçlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilerleyen süreçte tanınırlığı için neler yapabilirizi düşündüklerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle
Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olmasının önemli gelişme olduğunu aktararak,   Türkmenistan, Kazakistan Özbekistan Kırgızistan Tacikistan Macaristan burada dostluk grupları kuracaklarını ve parlamenter diplomasi ayağında üzerlerine düşenleri yapacaklarını söyledi.