EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BRT’de çevrimiçi katıldığı Manşet + programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu

"Sağlık durumum, hükümet kurma sürecini etkilemeyecek. En geç salı günü görevlendirme yapacağım”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar BRT’de çevrimiçi katıldığı Manşet + programında gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi.
Ankara dönüşü Covid-19 test sonucunun negatif çıktığını ancak ertesi gün grip olduğunu hissedip tekrar yaptırdığı testte sonucun pozitif çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, grip olan herkesi test yapmaya çağırdı. Hastalığı grip gibi geçirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar; “Ben 4 aşılı biri olarak süreci grip gibi geçiriyorum. Bu nedenle herkesi aşı olmaya çağırıyorum” dedi. 
 
 
“Görevlendirme en geç salı günü”
 
Cumhurbaşkanı Tatar sağlık durumunun, hükümet kurma sürecini etkilemeyeceğini ifade ederek en geç salı günü görevlendirme yapacağını, hastalığının devam etmesi halinde ise bunu mektup yoluyla gerçekleştireceğini söyledi. Hükümet kurma görevini daha önce açıkladığı gibi en fazla milletvekiline sahip olan Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Dr. Faiz Sucuoğlu’na vereceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bir an önce temasların tamamlanıp halkın beklentisine yönelik bir hükümet kurulmasını temenni etti.
 
 
“Halkın verdiği mesaja dayalı, mecliste çalışabilecek bir hükümet modelinin oluşmasını temenni ediyorum”
 
 
Partiler arasında uzlaşının kısa sürede sağlanmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, pandemi ve ekonomik sıkıntılar konusunda zaman kaybetmeden adımlar atılması gerektiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Tatar, nasıl bir hükümet kurulması gerektiği konusunda yorum yapmasının doğru olmayacağını da kaydetti ve halkın verdiği mesaja dayalı, mecliste çalışabilecek bir modelin oluşmasını temenni etti.
 
“Her şey akıl yoluyla kamuoyu ile paylaşılarak çözülebilir”
 
CTP’nin kendini muhalefette gördüğünü, bu nedenle de diğer formüller üzerinde çalışılması gerektiği görüşünü dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar; sayıdan çok, uyumlu çalışacak bir hükümetin önemli olduğunu söyledi. Meclisin sağlıklı çalışabilmesi için asgari bir rakamda anlaşılabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, mutlaka bir formülün ortaya çıkacağını vurguladı. Kış aylarının geçmesiyle birlikte hafifleyecek pandemi sonrasında ekonomik açıdan önemli gelişmeler yaşanacağını ancak Türkiye Cumhuriyeti ile 2022 mali iş birliği protokolünün hazırlanması için bir an önce çalışılması gerektiğini de belirten Cumhurbaşkanı Tatar; piyasalara, iş dünyasına ‘2022 yılında kamu maliyesi böyle olacak’ diye bir mesaj verilmesi gerektiğini ifade ederek oluşacak olan güvenle ekonominin düze çıkabileceğini kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar; “Her şey akıl yoluyla kamuoyu ile paylaşılarak çözülebilir. Mali, sosyal, ekonomik tedbirleri herkesle görüşerek toplumsal uzlaşı sağlayarak almalıyız, bu en doğrusu olur” dedi.
Yasal düzenlemeler konusunda ise meclisin komitelerinde çalışacak çok sayıda değerli milletvekili bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, komitelerde üyesi olan 2 partinin süratle yasal düzenlemeleri komitelerden geçirmesini beklediğini, bu konuda büyük bir sıkıntı görmediğini söyledi.
 
 
“Yaşlımız, çocuğumuz, gencimiz… Herkes bizim insanımız”
 
Sınırüstü’nde bulunan Halk Vakfı Yaşam Sitesi ile ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Tatar; sadece burasının değil, tüm bakımevi ve çocuk esirgeme kurumlarının, devlet tarafından sürekli kontrol edilmesi gerektiğinin önemli olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar; “Yaşlımız, çocuğumuz, gencimiz… Herkes bizim insanımız. Gerekli hassasiyeti gösteren tüm halkımıza ve sağlık çalışanlarına da teşekkür ederim” dedi.
 
“Adada çözüm, Kıbrıs Türkü’nün eşitliği ve iki devletin iş birliğiyle olabilir”
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs konusu ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in, Güven Yaratıcı Önlemler’e ilişkin son önerisi hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Tatar; kendilerine böyle bir öneri iletilmediğini, zaten buna da sıcak bakmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar; geçen yıl Cenevre’de de söylendiği gibi, Kıbrıs Türkü’nün eşit ve egemen statüsü kabul edilmeden, meselenin özünü etkileyecek yaklaşımlara cevap verilmeyeceğini belirtti. Önce Maraş’ı verip sonrasında da Ercan’ın BM’ye devrini içeren önerilerin, KKTC’nin statüsünü daha da geriletmek ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin alt yönetimi gibi göstermek amacıyla yapıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, 1960 Antlaşması’ndan doğan haklardan taviz verilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
İki toplumlu sağlık, çevre ve enerji gibi komitelerde görevli temsilcilerin istişarelerde bulunmakta olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, temasların devam ettiğini belirtti.
 
“Kendisini bizden daha üstün gören ve AB’nin de desteğini yanına alan Rum tarafı, Doğu Akdeniz’deki tavrını sürdürmeye devam ediyor”
 
Avrupa Birliği’nin, kendi tezine yönelik tavrını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar; “Bizi çok iyi anlıyorlar. Ancak Rum tarafıyla anlaşmanız lazım diyorlar. Onların, 1960 Cumhuriyeti’nden dolayı elleri güçlü. Kıbrıs’ı bir Helen Adası olarak gören karşı taraf, en başından Annan Planı’na kadar ‘hayır’ dedi, ama becerip yine de AB’ye girdiler. Kendisini bizden daha üstün gören ve AB’nin de desteğini yanına alan Rum tarafı, Doğu Akdeniz’deki tavrını sürdürmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Rum tarafının, kaynakların hepsine hâkim olmak istediğini belirttiğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar; “Türkiye Cumhuriyeti buranın garantörüdür ve kendi hakları vardır. Burada sadece biz yokuz. Jeostratejik ve uluslararası bir bölgedeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, her fırsatta yabancı muhataplara da tarihten gelen haklar, uluslararası antlaşmalar ve egemen eşitliğin önemini aktardığını söyleyerek Rum tarafı için meselenin çözümünün, adanın kendilerine kalması olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar; “Adada bir çözüm, Kıbrıs Türk halkının eşitliği temelinde ve iki devletin kurumsal iş birliği ile olabilir. Bizim bundan geri adım atmamız mümkün değildir. Türkiye’nin de desteği arkamızdadır” dedi.
 
 
“Türkiye Cumhuriyeti ile hiçbir zaman bu kadar uyumlu bir iş birliği olmadı”
 
Yıllarca Türkiye Cumhuriyeti ile böyle bir anlayış ve birliktelik olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar; artık KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal beklentilerinin örtüştüğünü, daha anlamlı bir siyaset izlenmekte olduğunu ve geri adım atılmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Türkiye’den ve dünyanın çeşitli merkezlerinden her gün doğru bir siyaset yürütüldüğüne dair mesajlar aldığını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın, AB’ye tek taraflı girmesi ile yaşananların ortada olduğunu, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin yeni siyaseti uyumlu bir şekilde sürdürdüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilere vurgu yaparak; “Hiçbir zaman bu kadar uyumlu bir iş birliği olmadı” ifadelerini kullandı.
Güney Kıbrıs’ın silahlanma ve askeri yatırımlarını da beyhude çıkışlar olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar; Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının haklarını yedirmeyeceğini her fırsatta ifade ettiğini, bu yatırımların bölgedeki gerilimden başka bir etkisi olmayacağını söyledi ve Rum tarafına tansiyonu gererek nereye ulaşmak istediğini sordu.
 
“KKTC’nin ortadan kalkması ve onlara yamanmamız söz konusu değildir”
 
Bölgede bir denge olduğunu, iki ayrı egemen eşit devlet bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar; “60 yıldır böyle. Kuzeyi tanımasanız da Kıbrıs Türk halkı kendi kendini yönetiyor, 1950’lerden 1960’lardan sonra kendi halkına hizmet eden bir ekonomi ile devam ediyor. Bize bu haksızlıklar yapıldığı için istediğimiz noktaya gelemedik. Bir tuzakla KKTC’nin ortadan kalkması ve onlara yamanmamız söz konusu değildir. İki ayrı devletle daha huzurlu, daha müreffeh yaşayabiliriz. Her geçen gün bu söylediklerim daha fazla fark edilmeye başlandı ve insanlar da öğreniyor. Bu bilgiler bizim lehimize olacak diye düşünüyorum” dedi.
Kıbrıs’ta iki ayrı devlet olduğunu ve Kuzey Kıbrıs’ı Güney Kıbrıs’a bağlamanın mümkün olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar; Türkiye ile bağları koparmak, garantörlüğünü sonlandırmak ve askerin adadan çekilmesi gibi bir oyuna gelinmesinin de mümkün olamayacağına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Tatar ortaya koyduğu yeni siyasetin devamı, kökleşmesi, egemen eşitliğe dayalı iki devletin yan yana yaşamasının mümkün olduğunu, ancak karşı tarafın hiçbir şekilde adım atmadığını kaydederek Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da bunu ifade ettiğini anlattı.
 
 
“Maraş’ın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne devri demek, egemenliğin gitmesi demektir”
 
“Rum tarafı da bizimle müzakere etmek isterse hazırız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın; ‘Devletim, egemenliğim’ sözlerine işaret ederek; “Maraş’ın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne devri demek, egemenliğin gitmesi demektir” dedi.
“Bu pozisyonumuzu sonuna kadar savunmalıyız. Ekonomiyi toparlamak için Anavatan Türkiye’nin de desteği ile her gün çalışmalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş konusunda Kıbrıs Türk tarafının tutumunun ortada olduğunu kaydetti.
Yapılan açılımın halk tarafından da benimsendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş’ı 400 bin insanın ziyaret ettiğini söyleyerek; “Biz orada, malı mülkü eski sakinlere iade etmek için Taşınmaz Mal Komisyonu’na yetki verdik. Hukuksuzluk ile bir şey yapılacak değil. Rum tarafının tepkisi de bundan dolayıdır. Bu şekilde bir siyaset sürdürülecek. Rumlar geliyor geziyor. Maraş’ın değerlendirilmesi, insanlığa kazandırılması, altyapısının düzenlenmesi doğru bir siyasettir ve sürecek” diyerek sözlerine son verdi.