Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Işık ve Yönetim Kurulu Üyelerini kabul etti
“İnsan haklarına aykırı gelen her türlü zulmü yaşayan Kıbrıs Türk halkı, hiçbir dayatma çözüme boyun eğmeyecektir”
Fotoğraflar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada, dernek başkanı ve yönetim kurulu üyelerine, kendisine yaptıkları ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla gerçekleşen kabulde, Kıbrıs Türkü’nün insan hakları bağlamındaki mücadelesinin anımsatılması ve bu vesileyle bütün dünyaya vereceğimiz mesajın fevkalade önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar; Kıbrıs konusunun uzun zamandan beri dünya gündeminde olduğunu, Kıbrıs’taki gerçeklerin neler olduğunun çok iyi öğrenildiğini söyledi. Yıllardır müzakere masalarında ortaya koyulan iradenin Kıbrıs Türkü’ne güç kattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hiçbir zaman karamsar olmadım. Kıbrıs Türk halkı, geçmişte bir sürü haksızlığa uğramıştır. Bugün ise bir devlet olmanın erdemi ve iftiharı ile yolumuza devam ederken hâlâ karşı karşıya kaldığımız insan hakları dışındaki muamele, gerek kültür alanında gerekse spor ve ekonomik alanlarda devam etmektedir.
İnsan hakları noktasında bütün dünyanın haykırdığı durumlarda, bizi bir noktada diz çöktürmek isteyen zihniyetler vardır. Bizi federasyon temelinde bir antlaşmaya zorlayıp zamanla Türkiye Cumhuriyeti’nin etkinliğinin adadan çekilmesiyle burayı bir Yunan adasına dönüştürmek istemelerini asla kabul etmeyeceğiz. İnsan haklarına aykırı gelen her türlü zulmü yaşayan Kıbrıs Türk halkı, asla böyle bir zihniyete boyun eğmeyecektir. Bu mücadelede, kurum ve kuruluşlarımızın her zaman yanımızda olması bizim için çok önemlidir. Bu dava, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülen milli bir davadır. Bu vesile ile şunu da belirtmek istiyorum; geçen gün Papa Francis’in Güney Kıbrıs’a yaptığı ve sadece Hristiyan cemaatini kapsayan ziyaretinin, siyasi bir mesaj niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Papa Francis’in ziyarette yaptığı açıklamalar da bizim için üzüntü verici olmuştur. Cumhurbaşkanı olarak kendisini davet ettim. Burada bir sorun varsa bu, iki halk arasındadır. İki tarafın da dinlenmesi gerektiğini belirttim. Mağdur olan, Kıbrıs Türk halkıdır. Burada bağımsız iki eşit egemen devlet vardır. İnsan hakları bakımından da bunun bu şekilde söylenmesi en doğrusudur.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde vereceğimiz mesaj şudur: Kıbrıs Türk halkı, hakkını arıyor. Biz de Kıbrıs’ta bir antlaşma istiyoruz, ama bunun için Kıbrıs Türk halkının varlığının kabul edilmesi gerekir. Biz ayrı bir halkız, ayrı bir devletiz. Çocuklarımızın geleceği için bize de eşit davranılması gerekir, bu en doğal hakkımızdır. Biz bu mücadeleyi onurlu bir şekilde sürdürmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz. Bu anlamlı ziyaretiniz için çok teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”