EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis’te temsil edilen siyasi parti başkanları ile değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi

“Uluslararası hukuka aykırı girişimlere karşı KKTC’nin tutumu net”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bugün, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti başkanları ile değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.


Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı ve DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı ve YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın katıldığı ve
Cumhurbaşkanlığı yeni yerleşkesinde yer alan toplantıda Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar da hazır bulundu.

Toplantıda, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin KKTC’deki taşınmaz mallarla yasalarımız uyarınca işlem yapan bireylere karşı yürüttüğü düşmanca siyaset ele alındı.

Cumhurbaşkanı Tatar, halkımızın mülkiyet hakkını, güvenliğini ve kurumlarımızı hedef alan kabul edilemez adımları tüm yönleriyle değerlendirme fırsatı bulduklarını belirterek, Rum liderliğinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde yasal yollarla taşınmaz edinmiş bireyler hakkında tutuklama emirleri çıkarması ve Interpol gibi uluslararası mekanizmaları bu süreçte devreye sokma çabasının, yalnızca bireyleri değil, halkımızın tamamını hedef alan siyasi nitelikli bir baskı süreci olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti:

“KKTC sınırları içinde mülkiyetle ilgili işlemler, Anayasa ve yasalarımıza uygun şekilde yıllardır istikrarla yürütülmektedir. Bu sistemin en önemli ayağı olan Taşınmaz Mal Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkin bir iç hukuk yolu olarak tanınmış; Avrupa Konseyi nezdindeki denetim süreçlerinin büyük kısmı da bu çerçevede sonlandırılmıştır. Uluslararası zeminde tanınan bu yapıya ve bu yapı üzerinden işlem yapan bireylere dönük suçlamalar, hukuki değil, siyasi saiklerle hareket edildiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Tüm bu uluslararası hukuki zemine rağmen, Rum liderliğinin baskıcı politikasını siyasi hesaplarla uygulamaya koyması, hukuku araçsallaştırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Rum mahkemelerinin dahi bu kararların adaleti değil siyaseti öncelediğini ifade etmesi, durumun vahametini gözler önüne sermektedir.

Kıbrıs Türk halkının mülkiyet hakkını, seyahat özgürlüğünü ve onurunu hedef alan bu düşmanca girişimlere karşı sessiz kalmam söz konusu olamaz. Taşınmaz Mal Komisyonumuzun ve kurumlarımızın meşruiyetine yönelen bu baskıları reddediyor, halkımızın haklarını savunmak için gerekli siyasi ve hukuki girişimleri kararlılıkla sürdürüyorum.”