EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TDT Zirvesinde konuşma yaptı

"KKTC'nin TDT'ye üyeliğiyle Türk dünyası ve Akdeniz arasındaki bağlantı kurulmuştur"

Fotoğraflar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesinde konuşma yaptı. 
 
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in açılış konuşmasıyla başlayan Gayriresmi TDT Zirvesi, “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temasıyla yapıldı. 
 
Cumhurbaşkanı Tatar’a, zirvede, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil, Özel Temsilcisi Güneş Onar, Özel Danışman Gökhan Güler ile KKTC Bakü Temsilcisi, Büyükelçi Ufuk Turganer eşlik etti. 
 
Cumhurbaşkanı Tatar, zirvede yaptığı konuşmada, Türk Dünyasının manevi başkenti Şuşa’da, azad olunmuş bu güzel topraklarda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temalı zirve toplantısında yer almaktan ve Türk Devletleri Teşkilatı’na seslenmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. 
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, bugüne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne verdiği büyük destek ve Şuşa Zirvesi’ne kendilerini davet etmesinden dolayı özel olarak teşekkür etti. 
 
Azerbaycan halkının geleneklerinin bir sembolü, zengin ve görkemli bir tarihe sahip olan Şuşa’nın, dünya kültür hazinesine büyük katkılarda bulunmuş birçok önemli sanatçı, müzisyen, mimar, ressam ve yazarın yetiştiği kadim bir şehir olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti: 
 
“Uzun yıllar Ermeni işgali altında kalan Şuşa 27 Eylül 2020'de başlayan 44 günlük Vatan Muharebesi sonucunda Muzaffer Başkomutan İlham Aliyev liderliğindeki kahraman Azerbaycan ordusu tarafından 8 Kasım 2020 tarihinde işgalden kurtarılarak azad edilmiştir.Can Azerbaycan’ın, vatan muharebesinin ardından Karabağ’da 30 yıldır süren işgali sona ermiştir. Bu tarihi başarıdan büyük bir gurur ve sevinç duyuyoruz.
 
Genelde Karabağ, özelde Şuşa, 44 günlük Vatan Muharebesi’nde ve devamında yaşanan gelişmeler bağlamında Türk Dünyasındaki birlik ve beraberliğin sembolü haline gelmiştir.
En büyük gücümüz Türk dünyasının birlik, beraberlik ve dayanışmasıdır. Bir araya geldiğimizde, dayanışmamızı gösterdiğimizde, neleri başarabileceğimizi ortaya koyduğumuz simge bir yerde bulunuyoruz.
 
Bu cihetle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olarak bugün kadim Şuşa’da bulunması son derece önemli ve tarihi bir olaydır.”
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının serdar bekçisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, tüm kurum ve kuruluşları ile Türk Devletleri Teşkilatı’nın faaliyet gösterdiği her alanda yer almak ve ilişkileri geliştirmek arzusunda olduğunu vurguladı. 
 
“Ulaştırma Bağlantısı” teması kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ercan Havalimanı, Gemikonağı Limanı ile uluslararası alanda tanınan Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı açısından çeşitli fırsatlar yarattığına inandığını belirten Tatar, şöyle devam etti: 
 
“Bu alanda nihai hedefimiz KKTC’yi sivil havacılıkta bölgesel bir merkez, deniz taşımacılığında ise güvenilir transit bir ülke haline getirmektir.
 
Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı’nın ‘Kardeş Limanlar’ Programına dahil edilmesi için Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasına ilgili Bakanlığımız tarafından başvuruda bulunulmuştur. Kıbrıs Türk halkının beklentisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kardeş Limanlar Mutabakat Zaptına dahil olma talebinin olumlu karşılanmasıdır.
 
Gazimağusa Limanı’nın Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kardeş Limanlar projesine dahil edilmesi, Kıbrıs Türk Halkına uygulanan haksız ve hukuksuz izolasyona zulmüne karşı çok önemli bir destek ve mesaj olacaktır.”
 
Cumhurbaşkanı Tatar, iklim değişikliği ve küresel ısınma sonucu dünya genelinde meydana gelen doğal afetlerin çoğalma eğiliminde olduğunu ifade ederek, KKTC olarak ülkede meydana gelebilecek olası bir afet ve acil duruma karşı ilgili kurumlarca acil yönetim planı hazırlandığını anlattı. 
 
Türkiye Cumhuriyeti’nde 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinin ardından olası bir afet ve acil durum esnasında anında ve etkin iş birliğinin öneminin bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
 
“Deprem sonrasında oluşturulması planlan Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması, Türk Dünyası topraklarında meydana gelebilecek afetlerde acil durum desteğini sağlamak, insani ve tıbbi yardım ulaştırmak, barınma ihtiyacını gidermek gibi faaliyetlerde bulunabilecektir.
 
Yaşanmasına engel olamayacağımız bu gibi doğal afetler sebebiyle oluşabilecek yıkıcı sonuçların üstesinden ancak Türk Dünyası olarak iş birliğimiz ve dayanışmamız sayesinde gelebiliriz.
 
Bu nedenledir ki; halklarımızı, medeniyetlerimizi ve ekonomilerimizi korumak için daha sıkı bir iş birliği içinde olmamız gerekmektedir.
 
KKTC, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarıyla, imkan, kabiliyet ve edindiği tecrübeyle ihtiyaç duyulduğu anda kardeş devletlerimizin yanında olmaya her daim hazırdır.
 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na üyeliğiyle Türk dünyası ve Akdeniz arasındaki bağlantı kurulmuştur.
 
Orta Koridorun geliştirilmesine yönelik çalışmalarda Türk Devletleri Teşkilatı’nın da aktif bir rol alması bizim açımızdan da büyük önem taşımaktadır.
 
Teşkilatımızın, ‘Türk Dünyası 2040 Vizyonu’ belgesinde aile meclisimiz arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine özel önem verilmekte ve bu çerçevede taşımacılık ve lojistik alanındaki iş birliklerinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılmaktadır.
 
Vizyon Belgesinde ulaştırma konusunda Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Orta Ulaşım Koridoru ve Zengezur Koridoru özelinde iş birliğinin güçlendirilmesi kararlılığımızı selamlıyor, üzerimize düşen her türlü katkıyı koymaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anavatan ve Garantör Türkiye’nin tam desteğiyle ortaya koyduklarını belirttiği  yeni vizyon çerçevesinde yürüttükleri Kıbrıs konusunda gelinen son aşamaya dair güncel gelişmeleri kısaca TDT devlet başkanları ile paylaştı. 
 
Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti: 
 
“Bildiğiniz üzere BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bizim de onay verdiğimiz Kişisel Temsilcisini geçtiğimiz Ocak ayında 6 aylığına atamıştı. Kişisel Temsilci Holguin, tek görevi olan yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için taraflar arasında ortak zemin olup olmadığına ilişkin çalışmasını tamamlamıştır. 
 
Sayın Holguin’le son görüşmemizi 1 Temmuz tarihinde Londra’da gerçekleştirdim. Kişisel Temsilci Sayın Holguin 10 Temmuz’da BM Genel Sekreterine raporunu sunacak ve bu manda çerçevesindeki görevi de sona erecektir. 6 aylık süre zarfında Rum uzlaşmazlığından dolayı ortak zeminin olmadığı net şekilde ortaya çıkmıştır. Bildiğiniz üzere Rum liderliği gasp ettikleri statülerini sürdürmek, halkımı izolasyon zulmü altında ezmek için her türlü imkânı kullanmaktadır. Bu süreç içerisinde de bu politikaları ve eşitliğe dayalı bir uzlaşıyı istemedikleri bir kez daha ifşa olmuştur.”
 
Cumhurbaşkanı Tatar, "bu yıl, Kıbrıs Türk halkını mezalimden kurtaran, barışa ve huzura kavuşturan Anavatan ve Garantör Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu Mutlu Barış Harekatının 50. Yılını görkemli törenlerle ve büyük bir gururla kutlayacaklarını" da söyledi. 
 
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla kendilerini onurlandıracağı bu mutlu günlerinde, “aile meclisimiz” diye hitap ettiği TDT Liderlerini veya uygun görecekleri temsilcilerini aralarında  görmekten ziyadesiyle memnun olacağını belirten Tatar, konuşmasını şöyle tamamladı: 
 
“Bu düşüncelerle sözlerimi tamamlarken, başta ev sahibimiz Azerbaycan ve Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
 
KKTC Cumhurbaşkanı olarak teşkilatımıza, aile meclisimize olan bağlılığımızı yinelemek istiyorum. Devletimizin, gerek ikili düzeyde gerekse teşkilatımız nezdinde ilişkilerimizi ileriye taşımak, işbirliğimizi arttırma kararlılığını da sizlerin huzurunda bir kez daha vurgular, zirvede alınacak olan kararların başta ülkelerimiz ve Türk dünyası olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni eder, hepinize saygılar sunarım.”
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Gayrıresmi TDT Zirvesi Karabağ Deklerasyonu’nun imza törenine de katıldı. Khurshidbanu Natavan Sarayı önündeki tören sonrası devlet başkanları Şuşa Kalesi’ne de yürüdü, fotoğraf çektirdi.