EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ve BM arabuluculuğunda yapılan görüşmelerin ardından savaş halindeki iki ülke Ukrayna ve Rusya arasında imzalanan tahıl sevkiyatı anlaşmasıyla ilgili açıklama yaptı

“Tahıl sevkiyatı anlaşması sadece bölgeyi değil, savaşın yarattığı tedarik zincirindeki aksaklıklar sonucu mağduriyet yaşayan tüm dünya ülkelerini yakından ilgilendirmektedir”

“Anavatan Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda yapılan görüşmelerin ardından savaş halindeki iki ülke Ukrayna ve Rusya arasında, tahıl ürünlerinin Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına taşınmasına olanak sağlayan tarihi tahıl sevkiyatı anlaşmasına imza atılmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyorum.
 
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük çaba, ısrar ve kararlılığı sonucu ortaya çıkan bu anlaşma sadece bölgeyi değil, savaşın yarattığı tedarik zincirindeki aksaklıklar sonucu mağduriyet yaşayan tüm dünya ülkelerini yakından ilgilendirmektedir.
 
Savaş nedeniyle global ölçekte gıda arzında yaşanan sıkıntılar ve bu sıkıntılara bağlı oluşan komplikasyonlar hepimizin malumudur. Küresel bazda yaşanan bu krize endeksli fiyatlarda yaşanan fahiş artış nedeniyle milyonlarca insanın açlık tehlikesiyle yüzleştiği gerçeği, bahse konu anlaşmanın insanî boyutuyla ne denli önemli olduğunu hepimize göstermektedir.
 
Türkiye’nin ortaya koyduğu kararlılıkla ulaşılan tahıl sevkiyatı anlaşması, aynı zamanda siyasi boyutuyla da büyük önem arz etmektedir.
 
Savaşın sürdüğü bir ortamda yapılan bu anlaşma, Ukrayna ve Rusya arasındaki ihtilafın son bulmasına yönelik bir umut ışığı olmanın yanı sıra, bölgesel istikrara da hizmet edecektir.
 
Anavatan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Ukrayna tahılının dünya pazarlarına ulaştırılmasını öngören anlaşmanın tüm mimarlarını can-ı gönülden tebrik ediyorum.
 
Tahıl sevkiyatı anlaşmasının, bölgenin bir çatışma alanından ziyade iş birliği havzası olma potansiyeli taşıdığını, ilgili tüm taraflara göstermesini temenni ederken, savaşın en yıkıcı boyutunu deneyimlemiş bir halkın Cumhurbaşkanı olarak diplomasi ve diyalogun ivedilikle galip gelmesini; yıkımın ve şiddetin yerini, sağduyu ve barışın almasını arzuladığımı bu vesileyle yinelemekte fayda görüyorum.”