EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yeni yıl mesajı:




“Değerli Vatandaşlarım,
Bugün, yeni umutlar ve dileklerle yeni bir yıla giriyoruz. Yeni yılın ülkemize ve bütün dünyaya hayırlı olmasını, ve hepimize sağlık, huzur ve refah getirmesini diliyorum. 2020 yılını geride bırakırken, hafızalarımızdan silinmeyecek pandemi sürecinin, 2021 yılında son bulması ümidiyle sizleri selamlıyorum.

Küresel bir salgınla karşı karşıya kaldığımız bu zorlu süreçte yüz binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarca insan ayakta ve hastanelerde tedavilerine devam etmektedir. Ülkemizde de etkisini sürdüren bu salgın diğer ülkelerde olduğu gibi yalnızca sağlık alanında değil ekonomik ve sosyal hayatımızda da bir takım sorunlara neden olmuştur.

Temennim, aşının bulunması ile birlikte, 2021 yılında covid-19 salgınının kontrol altına alınarak son bulması ve tüm insanlık adına daha sağlıklı ve güzel günlere ulaşılmasıdır.

Son günlerde tüm dünyada artan vaka sayıları ile endişe yaratan bu salgın sürecinde, her türlü fedakarlığa katlanan halkımıza, doktorlarımıza, tüm sağlık çalışanlarımıza ve her zaman yardım elini uzatan Anavatan Türkiye’ye çok teşekkür ederim.

İçerisinde bulunduğumuz bu salgını ve yarattığı sorunları, birlik ve beraberlik içerisinde aşacağımıza olan inancım tamdır.

İlk günden itibaren aldığımız tedbirlerle pandemi süreci çok iyi yönetilmiştir. Devlet olarak tedbirler konusundaki hassasiyetimiz devam etmektedir. Son günlerde artan vaka sayısı da dikkate alınarak Hükümetimiz halkımızın sağlığını korumak için gerekli çalışmaları sürdürerek, gereken her türlü tedbiri almaktadır ve alacaktır.

Sevgili Vatandaşlarım,
2020 yılını geride bırakırken, sağlık konusunda devam eden sıkıntılarla birlikte ülkemizde ve bölgemizde siyasi ve ekonomik alanlarda da bir takım gelişmeler yaşanmıştır.

Kıbrıs Türk Halkı için en önemli gelişmelerden biri, Başbakanlığım döneminde başlatılan çalışmalar sonucunda, Anavatan Türkiye’nin de desteği ile gerçekleşen Kapalı Maraş açılımıdır. Gazi Magosa’nın bir bölgesi olarak 46 yıl sonra insanlığa kazandırılan Kapalı Maraş bölgesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizmine ve ekonomisine büyük bir ivme kazandıracaktır.

Sevgili Vatandaşlarım,
2020 yılında yaşanan bir diğer önemli olay, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte Kıbrıs sorununda artık egemen eşitliğe dayalı, iki Devletli bir çözümün gündeme gelmesidir.

1968 yılından bu yana devam eden müzakere süreçlerinde görüşülen federasyona dayalı çözüm modeli, özellikle Crans Montana’da, Rum tarafının her zamanki olumsuz tutumu nedeniyle çökmüş ve yeni bir çözüm şeklinin gündeme gelmesi kaçınılmaz olmuştur.

Bu yeni çözüm şekli, kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olan Kıbrıs Türk halkı için ‘egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan, iki Devlet’ modelidir.

Rum tarafının federasyona dayalı çözüm anlayışı, Kıbrıs Türk halkını eşit görmeyen ve azınlık yapmaya çalışan bir anlayıştır. Bu anlayışın temelinde, Türkiye’nin garantörlüğünün ortadan kaldırılması ve Türk askerinin adadan çıkarılması vardır.
Bu anlayışı ve dayatmaları kabul etmemiz mümkün değildir. Tüm bu gerçekler ışığında, Kıbrıs Türk halkı, demokratik bir ortamda gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminde, kendi öz iradesi ile, büyük bir çoğunlukla şahsıma destek vererek, iki devletli çözüm şeklini benimsediğini ve desteklediğini dünyaya göstermiştir.


Kıbrıs Türk halkının ulusal davasına sahip çıkmak ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin zeminini güçlendirmek için Türkiye ile iş birliği içinde çalışmalarımız devam etmektedir.


Vizyonumuz, iki halk ve sahip oldukları iki Devlet arasında, egemen eşitlik ve iş birliğine dayalı bir uzlaşı zeminini oluşturmaktır. Unutmayın ki, Kıbrıs eski Kıbrıs değildir. Doğu Akdeniz, eski Doğu Akdeniz değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bugün Türkiye ile birlikte Doğu Akdeniz’de ve Mavi Vatan’da daha güçlü duruma gelmiştir.


Türkiye’nin kararlı duruşu, bölgedeki hidrokarbon arayışları ve diğer stratejik gelişmeler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsünü yükselmiştir. Bu durum, Kıbrıs Türk halkına daha fazla güç vermektedir.


Tüm olumlu girişimlerimize ve diyalog çağrılarımıza rağmen Rum tarafının zihniyetinde en küçük bir değişiklik olmamış ve silahlanma faaliyetlerine devam etmiştir. Bir çok ülke ile askeri anlaşmalar imzalamış ve ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirmiştir.


Bu silahlanma hareketleri ile tatbikatlar, ‘barışçıl faaliyetler’ olmayıp, hedefin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye olduğu ortadadır. Rum yönetiminin bu faaliyetlerine bazı ülkelerin destek verdiğini görmekteyiz.


Bir kez daha belirtiyorum ki, Rum tarafının Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına, tek başına sahip çıkma girişimleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Türkiye’nin kararlı duruşu ve tutumu karşısında sonuçsuz kalacaktır.


Bizim, kimsenin hakkında gözümüz yoktur. Ancak kendi hakkımızı da sonuna kadar savunmaya kararlıyız. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünde, güvenlik ve refah içinde yaşamak için haklı davamıza sahip çıkmak ve gençlerimize daha müreffeh bir gelecek bırakmak için çalışmaktayız.


Sevgili Vatandaşlarım,

2020 yılını geride bırakırken, özellikle pandemi nedeniyle yaşanan sıkıntıların, 2021 yılında son bulmasını temenni ediyorum.


Yeni yılda, olası bir müzakere süreci sonucunda, Kıbrıs’ta egemen eşitliğimize dayalı ve Kıbrıs’ın gerçeklerini de göz önünde bulunduran, yan yana yaşayan iki egemen Devletin iş birliğini içeren bir anlaşmaya ulaşılması en büyük temennimizdir.


Yeni bir yıla adım atarken, halkımızın, Türk ulusunun ve tüm dünyanın yeni yılını kutlar, sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim.”