Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) eski Genel Sekreteri ve eski bakanlardan Dr. Salih Miroğlu’nun 16. ölüm yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar anma töreninde yaptığı konuşmada, 16. ölüm yıl dönümünde bir kez daha Dr. Salih Miroğlu’nu rahmetle andığını belirterek, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Salih Miroğlu’nun eşine ve kızlarına bıraktığı manevi mirasa değinerek, kızlarını bu mücadelede yaptıkları ve yazdıkları etkili yazılardan dolayı kutladı.
Halkla iç içe olan ve halkla bütünleşen biriydi
Miroğlu’nun milli mücadelemize yaptığı katkılara ve halkımıza verdiği hizmetlere işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, halkla iç içe olan Miroğlu’ndan ilham aldığını ve ondan çok şey öğrendiğini dile getirdi.
Miroğlu’nun hitabet gücüne de değindiği konuşmasında Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve bu topraklarda varoluş mücadelesinde gerçeklere dayalı siyaset yapılması gerektiğini vurgulayan biri olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında ayrıca, aynı gün vefat eden CTP Genel Başkanlığı, Bakanlık ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan ve Birleşik Kıbrıs Partisi kurucularından olan Özker Özgür’ü de ölümünün 16’ncı yıl dönümünde rahmetle andı.
 
"Kıbrıs Türk Halkına yakışır olan uzlaşı kültürüdür"
 
Uzlaşı kültürüne de vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkına yakışır olanın uzlaşı kültürü olduğunu, (UBP) eski Genel Sekreteri ve eski bakanlardan Dr. Salih Miroğlu’nu ve CTP Genel Başkanlığı, Bakanlık ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan ve Birleşik Kıbrıs Partisi kurucularından olan Özker Özgür’ü aynı gün aramızdan ayrılışlarından dolayı her yıl anmak için bir araya gelindiğini belirtti.

“Kıbrıs Türk halkı kendi içerisinde farklı görüşlere sahip olabilir ancak Salih Miroğlu’nun da, Özker Özgür’ün de, hepimizin de gönlünde yatan Kıbrıs Türk halkının eşitlik temelinde bu topraklarda yaşayabilme mücadelesinin taçlandırılması gerektiğidir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklere yapılan haksızlıklara ve Rum tarafının değişmeyen zihniyetine işaret etti.