EN

Cumhurbaşkanı Tatar'ın Üst Düzey BM Yetkilisi Jane Holl Lute görüşmesi sonrası yaptığı açıklama

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün Üst Düzey BM Yetkilisi Jane Holl Lute’u kabul ederek görüştü. Saat 11.30’da başlayan görüşme yaklaşık iki buçuk saat sürdü. 

Cumhurbaşkanı Tatar görüşme sonrasında basına açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar, yaklaşık iki buçuk saat süren görüşmede Üst Düzey BM Yetkilisi Jane Holl Lute’a Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunu anlatma fırsatı bulduklarını söyleyerek, Lute’un kendilerine BM Genel Sekreterin mesajını ve iyi dileklerini ilettiğini belirtti. 

“Egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan ve iş birliği içerisinde olan iki devlet...”

Halkın desteğiyle kendisinin Cumhurbaşkanı seçildiğini ve şu anda Kıbrıs’ta artık yeni bir dönemin başladığını, 52 yıldır federal temelde yapılan görüşmelerde herhangi bir sonucun çıkmadığını ve bunu en iyi bilenlerden bir tanesinin de Crans-Montana’da süreci en iyi yaşayan ve orada büyük tecrübe kazanan BM Genel Sekreteri’nin olduğunu Lute’a ilettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Artık egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan ve iş birliği içerisinde olan iki devletin bu şekilde bir müzakere sürecini böyle bir noktaya taşıması bakımından önemli olabileceğini ilettik” diye konuştu. 

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sn. Çavuşoğlu’nun çağrısı üzerine 5+1 gayrıresmi bir toplantının yapılması ve orada artık Kıbrıs’ın yeni gerçeklerini ifade etme şansının ortaya çıkmasının önemini Lute’a aktardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Dolayısıyla ondan sonra başlayacak olan müzakere süreçlerine yeni bir zeminin kazandırılması için bütün bunların gerekçelerini detaylı bir şekilde kendisine ilettik” dedi. 

Kıbrıs Türk halkının barış, huzur ve güvenlik içerisinde yaşama hakkı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1960 Uluslararası anlaşmasının iki tarafından bir tanesi olarak tarihten gelen ve anlaşmalardan ortaya çıkan egemenlik hakkı olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, “diğer tarafın domine etmeyeceği ve gerçekten “self-determinasyon” hakkımızı da kullanabileceğimiz bir ortamın yaratılması için böyle bir sürecin başlatılması gerektiğini kendisine detaylı bir şekilde ifade ettik” diyerek Kıbrıs Türk halkının 1974’ten beridir süregelen müzakere süreçlerinde iyi niyet, esneklik ve anlayış göstermelerine rağmen Annan Planı zamanında olduğu gibi Crans-Montana’da da karşılık bulamadıklarını belirtti ve böyle bir zeminde bir müzakere sürecinin bundan sonra da netice vermeyeceğini vurguladı.

“Yeni bir sayfa, yeni bir sürecin başlatılması noktasında Kıbrıs Türk halkının bunu hak ettiğini” belirten Cumhurbaşkanı Tatar, esas mağdur olanın Kıbrıs Türk halkı olduğunun altını çizdi. 

“Kıbrıs Türk halkının dünyaya açılma noktasında yaratıcılık olması gerekiyor...”
Direkt uçuşların engellenmesi gibi Kıbrıs Türk halkına ve gençliğine uygulanan spor, kültürel ve siyasi alanlardaki haksız izolasyonlara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının ve gençlerinin artık dünyaya açılma noktasında yaratıcılık olması gerektiğini söyleyerek bunu yaratmanın tüm taraflara düştüğünü ayrıntılı bir şekilde Lute’a aktardığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de son yıllarda yaşananlarla Kıbrıs’ın artık eski Kıbrıs olmadığına işaret ederek, bölgenin hidrokarbon araştırmaları ile stratejik olarak gelişmekte olduğunu ifade etti. 

“Eğer Kıbrıs’ta sürdürülebilir adil ve kalıcı bir anlaşma olacaksa, tüm bu gelişmelere bağlı olarak yeni bir takım süreçlerin de değerlendirilmesi gerektiğini kendisine ifade ettik” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Lute’un bunları dinlediğini, not aldığını ve sorular sorduğunu kaydederek, Lute’un Rum lider Anastasiadis ile yapacağı görüşme sonrasında açıklama yapabileceğini veya tekrar liderlerle görüşme isteyebileceğini söyledi. 

“Sn. Lute’a mutlaka 5+1 konferansın olması gerektiğini ifade ettik”

Lute’un görevinin iki tarafı yoklamak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Lute’un daha sonra Yunanistan’a geçeceğini ve Türkiye’ye de gidebileceğini kaydetti. Lute’un araştırmaları sonrası 5+1 konferansı için zemin olup olmayacağını BM Genel Sekreteri’ne ileteceğini ve orada alınacak karara bağlı olarak bu süreci yöneteceğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Lute’a mutlaka 5+1 konferansın olması gerektiğini ifade ettiklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, Lute’a anlattıklarını 5+1 konferansta da paylaşma imkanı bulmak istediklerini söyleyerek, Kıbrıs’ın gerçeklerinin ve konjonktürünün son gelişmelere bağlı olarak yan yana yaşayan iki devlet olduğunun altını çizdi. 

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında Lute’a teşekkür ederek, Kıbrıs’ta tüm taraflara fayda sağlayabilecek adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma istediklerini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gazetecilerin sorusu üzerine Kıbrıs’ta yeni gerçekler olduğunu, artık egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devlet formülünü içerebilecek bir anlaşma zemini bulmak amacıyla müzakere sürecininin başlayabilmesi için gayrıresmi 5+1 konferansını istediklerini yineledi.  Cumhurbaşkanı Tatar, “Zaten Sn. Genel Sekreter bize böyle bir toplantı olabileceğini yazılı olarak da iletmiştir, teyit etmiştir. Zemin araması çalışmaları içerisinde Sn. Lute buraya gelmiştir. Bizim söylediklerimiz hep yapıcı olmuştur. Gerekçeleri ile ifade ettiğimiz çerçevede gerçekten bizim haklı duruşumuzu ve anlayışımızı kendisine en yalın bir şekilde ifade ettik o da bunlara anlayış göstermiştir diye düşünüyorum” dedi.
Görüşmede Maraş konusunun gündeme gelip gelmediği sorusunu üzerine, Cumhurbaşkanı Tatar, bu konunun gündeme gelmediğini olmadığını, Sayın Lute’un ziyaretinin nedeninin 5+1 konferans için zemin aramak olduğunu belirtti.   
Türk tarafının ortaya koyduğu yeni tezin 5’li görüşme için olumsuz bir yaklaşım olup olmadığı sorusuna yanıtında Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi:
“Bu en doğal hakkımızdır, hakkımızı ortaya koyduk. Burada bir seçim yapılmıştır, bir irade ortaya çıkmıştır. Söylediklerimiz vardır, Türkiye’nin söyledikleri vardır. Zaten Crans Montana’dan sonra  herhangi bir gelişme de olmamıştır. Yani ayni noktanın devamı şeklinde ‘Resumption of the talks’ meselesine biz sıcak bakmıyoruz. Böyle bir şeyi kabul etmiyoruz, bunu defalarca söyledik, bu günde söyledik... Sn Lute 1990’lı yıllardan beridir Kıbrıs meselesini takip eden bir diplomattır. Kendisinin ifadesine göre çok üst düzey görevlerde bulunmuştur. Bölgeyi çok iyi biliyor, Kıbrıs’ı çok iyi biliyor ve artık birşeylerin değiştiğini onlar da gayet iyi anlıyor. Yani Kıbrıs bundan 20 sene evvelki Kıbrıs değildir. Doğu Akdeniz hiç değildir. Dengeler de değişmiştir, beklentiler de değişmiştir. Kıbrıs Türk halkı hep mağdur olmuştur. 1964 yılında BM’nin 186 no’lu kararı ile  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek tanınmış Cumhuriyeti olması gerçekten kabul edilebilir değildir. Bu karar, Kıbrıs Türk Halkı’na yapılan büyük bir haksızlıktır. Bunu onlar da biliyor. Açık açık söylemeseler bile biliyorlar. Kendisine açıkça ifade ettim. 1974’te yaşananlar daha sonra nüfus mübadelesi, daha sonra bizim kendi devletimizi, cumhuriyetimizi kurmamız ama sizlerin buna duyarsız kalmanız ve hala daha Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyor olmanız, Kıbrıs adasının tüm sahibi gibi sadece Kıbrıslı Rumların sahiplenebilmesine kayıtsız kalmanız bize yapılan büyük bir haksızlıktır. Kıbrıs Türk Halkı’na yapılan haksızlığın çok iyi bilinci içerisindedirler.”
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Rumlar’ın statükoyu savunduklarını çünkü dünyaca tanınmaları nedeniyle tüm ekonomik desteklerden yararlandıklarını belirterek “Bizim yanımızda Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye dışında bize bu açılımları yapacak bir güç yok.  Düzen öyle kurulmuştur. Biz bu düzene karşı mağdur olduğumuzu söylüyoruz” dedi.
 
Lute’un 5+1 konferans öncesi Atina dışında, Türkiye’yi de ziyaret edip etmeyeceği sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, Covid-19 nedeniyle Lute’un uçuş sıkıntısı yaşadığını ve ABD’ye geri döndükten sonra Türkiye ziyaret programını belirleyeceğini kaydetti.