EN

Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yeni hizmet binalarının yer aldığı KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla bugün düzenlenen törenle resmen hizmete açıldı

“Devletimize ve halkımıza yakışan, modern ve çevreyi dikkate alarak tasarlanmış önemli bir proje inşa edildi”

 
 
Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yeni hizmet binalarının yer aldığı KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla bugün düzenlenen törenle resmen hizmete açıldı.
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Yerleşkesi Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi hizmet binalarının açılış töreninde, yerleşkenin şahıslar için değil, daha iyi ve daha nitelikli bir kamu hizmeti verilebilmesi için yapıldığını vurguladı.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, bugün haklı bir gurur yaşandığını ve tarihi bir ana şahitlik edildiğini belirterek, “Gururluyuz çünkü devletimize ve halkımıza kalıcı bir eser daha kazandırıyoruz.” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bugün yalnızca bir yerleşke açmıyoruz. Bugün kökleri 1571’e uzanan Kıbrıs Türk halkının iradesinin, egemenliğimizin ve devletimizin çağdaş mimari ile buluşarak vücut bulduğu tarihi bir ana hep birlikte şahitlik ediyoruz.” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi, Yüksek Mahkeme, milli kütüphane ve parkın Kıbrıs Türk halkının yaşadığı topraklardaki varlığının tesadüfi değil tarihi, meşru ve kalıcı olduğunu simgelediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:
 
“Devletimize ve halkımıza yakışan, her açıdan modern ve çevreyi dikkate alarak tasarlanmış bu önemli proje inşa edilmiştir. Kasım 2020’de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için adamızda bulunan Sayın Erdoğan ile görüşmemizin ardından Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak bilinen yapının ön kısmında bir basın toplantısı düzenlemek istemiş ancak havanın yağmurlu olması nedeniyle gerçekleştirememiştik.
Bunun üzerine Sayın Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığımızın devletimize yakışır bir çalışma mekânı olmadığını ve binanın sömürge döneminden kaldığını hatırlatmıştım. 
Sayın Erdoğan mevcut binanın yetersizliğini dile getirerek yeni bir Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi yapılmasının hem devletimizin kurumsal imajı hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünyaya tanıtılması bakımından örnek olacağını vurguladı. 
Türkiye'mizin bu güçlü desteği üzerine, girişimimizle, Metehan bölgesindeki bu büyük arazi bulunmuştur.
Bu gelişme sonrasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede, projeye uygun büyük bir arazi tespit ettiğimizi, en büyük bölümüne halkımızın acil ve önemli bir ihtiyacı olan, her yaştan insanımızın nefes alabileceği bir milli park, kalan kısımda ise hayalini kurduğumuz yerleşkenin yapılabileceğini belirttim. 
İstişareler neticesinde, bulunduğumuz alana yeni Cumhurbaşkanlığı binası ile yeni bir Cumhuriyet Meclisi binası yapılması için mutabakata varılmıştır.
Ancak bununla yetinilmemiştir. Demokrasimizin en önemli unsurlarından Yüksek Mahkeme'mizin modern imkanlara sahip yeni bir hizmet binasına kavuşturulması da projeye dahil edilmiştir.
Bunun yanında; Kıbrıs Türk halkının hak ettiği modern bir milli kütüphane binası ve yerleşkeye bağlı park alanı içinde yeterli bir camimiz, amfi tiyatromuz, spor alanlarımız ve yine halkımızın ihtiyacına hizmet verecek bölümlerimiz planlanmıştır. 
Böylece çok kısa bir süre içinde devletimize ve halkımıza yakışan, her açıdan modern ve çevreyi dikkate alarak tasarlanmış bu önemli proje inşa edilmiştir.”
 
“Bu yerleşke, işte bu tarihsel dayanışmanın yeni bir köşe taşıdır”
 
Projenin yapılmasında birçok yerli firmanın da yer aldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Yerleşkenin her detayında Kıbrıs Türk firmalarının izleri ve hizmetlerinin olduğunu söyledi.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu önemli projenin hayalden gerçeğe dönüşmesi için vizyonuyla yol gösteren, her daim Kıbrıs Türk halkına ve KKTC’ye olan güçlü desteği ile yanımızda hissettiğimiz kıymetli kardeşim, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.  Bu vizyonel projenin hayata geçmesinde gösterdiği güçlü irade ve destek için Türkiye Cumhuriyeti Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’a özellikle teşekkür ediyorum. Planlanmasında, tasarımında ve yapımında görev alan, çalışan her bir kurum ve kuruluşumuza, firmamıza, işçimize, mühendis ve mimarlarımıza, kısaca emeği geçen herkese devletim adına teşekkür ediyorum.”
 
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti’nin gösterdiği sarsılmaz dayanışma ve kardeşlik ruhunun bugün bir kez daha ete kemiğe büründüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, TC ile KKTC’nin ayrı devletler olsalar da aynı istikamete bakan, aynı değerlere inanan ve aynı hedefe yürüyen bir millet olarak daima bir arada olduğunu vurguladı ve “Bu yerleşke, işte bu tarihsel dayanışmanın yeni bir köşe taşıdır.” dedi.
 
Yerleşkenin şahıslar için değil, daha iyi ve daha nitelikli bir kamu hizmeti verilebilmesi için yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu eser, şahıslar için değil sizler için, sizlere daha iyi ve daha nitelikli bir kamu hizmeti verilebilmesi için yapılmıştır. Bu eser; taş, beton ve camdan ibaret değildir. Bu eser; Kıbrıs Türk halkının yüz yılı aşan özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin ulaştığı son noktayı temsil eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir devlet olarak giderek güçlenen ve yükselen varlığını temsil etmektedir. Bu topraklardaki Türk varlığının tesadüf değil tarihi, meşru ve kalıcı olduğunu simgeleyen bu eser sağlam bir devlet ve saygın bir geleceğin nişanesi olarak milletimize hizmetin bir ifadesidir.” ifadelerini kullandı.
 
Kıbrıs’ta , barış, özgürlük ve bağımsızlık içinde var olmaya, devletle, halkla, Türkiye ve Türk halkıyla kardeşlik bağlarıyla dimdik ayakta durmaya devam edileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, Mücahitleri, Mehmetçikleri, tüm şehit ve gazileri şükranla yad etti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Keşke bugün burada bu eserin yükseldiğini görebilselerdi. Ama biliyoruz ki bu yapı onların bizlere emanet ettiği o büyük idealin, egemenlik ve varoluş mücadelesinin yansımasıdır. Bu devlet, onların halkımıza bıraktığı en büyük sorumluluk, en büyük gururdur.” dedi.
 
“Kıbrıs Türk halkı kendi geleceğini başkasının iradesine teslim etmez”
 
Kıbrıs konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1960 yılında kurulan Ortaklık Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olduğunu ancak bu ortaklığın 1963 yılında Rum tarafının silahlı saldırılarıyla fiilen sona erdirildiğini belirtti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
“Halkımız, silah zoruyla dışlandığı bu düzenden sonra kendi kurumlarını kurmuş, kendi liderliğinde, kendi ayakları üzerinde durma iradesini ortaya koymuştur.
1974’te Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği mutlu Barış Harekatı, halkımıza güvenlik, huzur ve gelecek umudu getirmiş; 1983’te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise bu halkın kendi kaderine sahip çıkışının resmi ifadesi olmuştur.
Bu topraklarda halkımız sadece hayatta kalmadı, kurdu, korudu ve devletini geleceğe taşıdı. Ve artık sadece bir devleti savunmuyoruz, bir vizyon ortaya koyuyoruz.
Kıbrıs Türk halkı sadece bekleyen değil, belirleyen bir aktördür. Doğu Akdeniz’in geleceğinde söz sahibidir. Enerjiden güvenliğe, diplomasiden istikrara kadar her alanda ağırlığımız artacaktır.
Bu yürüyüşü tek başımıza yapmıyoruz. Türkiye ile yürüdüğümüz bu yol, kardeşliğe, güvene, karşılıklı saygıya ve ortak stratejiye dayalı güçlü bir bağdır.
Bu birliktelik sadece tarihi değil, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrar için sağlam bir zemindir.”
 
“Birlikte güçlüyüz. Birlikte varız. Birlikte geleceğe yön veriyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının çözümden yana olduğunu ancak teslimiyetin adının çözüm olamayacağını söyledi.
 
Yeni bir süreç olacaksa bunun ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde mümkün olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu halk azınlık değildir. Bu devlet kimsenin lütfu değil, halkımızın direnişiyle, inancıyla kurulmuştur. Bu gerçek kabul edilmeden müzakere masası kurulamaz. Kıbrıs Türk halkı kendi geleceğini başkasının iradesine teslim etmez. Egemeniz. Eşitiz. Bu topraklarda sonsuza dek varız.” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanlığı’nın halkın iradesini temsil etme ve devleti onurla taşıma sorumluluğu olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bugüne kadar bu görevi halkın beklentileri ve devletin çıkarları doğrultusunda kararlılıkla yerine getirdiğini vurguladı.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yolumu her zaman halkımın iradesi belirledi, bundan sonra da aynı inanç ve sorumlulukla, ülkemin geleceği için çalışmaya devam edeceğim.
Bu eserin ortaya çıkmasına katkı koyan herkese teşekkür ederim. Başta kardeş vatan Türkiye olmak üzere, bu ortak geleceğe inanan tüm kurumlara şükranlarımı sunuyorum.
Ne mutlu Kıbrıs Türkü olarak onurla yaşayanlara.
Ne mutlu devletine, halkına ve geleceğine sahip çıkanlara.
Ne mutlu yüreğinde ay yıldız sevgisi olanlara.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanı, hepinizi en derin sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyor, katılımlarınız için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Yerleşkemizin, halkımıza ve ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağ olun, var olun.”
 
Açılış töreninde konuşan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gönül birliğimizi, dayanışma ruhumuzu ve milli davamıza olan inancımızı muhafaza ettiğimiz sürece aşamayacağımız hiçbir engel olamayacaktır. Kıbrıs Türk siyaseti de istikrarını korumalı, suni krizlere teslim olmamalı Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasındaki gönül bağını zedelemeye yönelik tuzaklara düşmemelidir” ifadelerini kullandı.
 
-“Sağlam devlet saygın gelecek şiarıyla bu topraklara kazandırılan muazzam eserlerin açılışını gerçekleştiriyoruz”
“Bugün Akdeniz'in incisi, direnişin kalesi, vatan sevdasının ebedi ocağı, Mehmetçik ve Mücahitlerin destan yazdığı topraklardayız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeyiz.” diyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlam devlet saygın gelecek” şiarıyla bu topraklara kazandırılan muazzam eserlerin açılışını gerçekleştirdiklerini ifade etti. 
 
25 bin 210 metrekarelik alana sahip Cumhuriyet Yerleşkesi'nde, Cumhurbaşkanlığı binası, 600 kişilik 2 konferans salonu, 400 kişilik kabul salonu, 52 çalışma ofisi, 10 toplantı salonu, kafeterya ve yemekhane ile 109 araçlık otopark bulunduğunu dile getiren Erdoğan, 20 bin metrekare alanda inşa edilen Meclis binasında ise Başkanlık ve makamları, 157 kişilik genel kuru salonu, milletvekili makam odaları ve bakanlar için toplantı salonunun yer aldığını kaydetti. 
 
Yerleşke içinde toplam 452 bin 428 metrekare büyüklüğündeki Millet Bahçesi’nin yapımına devam edildiğini dile getiren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 bin 661 metrekarelik alanda ise 2 bin 252 kişilik Millet Camii’nin inşasının sürdüğünü belirtti.
 
Yerleşkenin son etabı olan Yüksek Mahkeme ve Millet Kütüphaneleri’nin inşasına da başlandığını kaydeden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami ile bu binaların inşasının aynı zamanda tamamlanacağını söyledi. 
 
Bu eserlerin her bir tuğlasında işçilerin alın teri, her tasarımında mimarların vizyonu, her detayında mühendislerin yeteneği olduğunu kaydeden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bütün bunlarla birlikte yine her bir detayında, her bir taşında bu toprakların özgürlük ve mücadele ruhu var.” diye konuştu. 
 
TOKİ’nin onlarca yıllık tecrübesinin Kıbrıs Türkü'nün iradesi ile birleştiğini ve ortaya muhteşem bir eser çıktığını dile getiren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk halkının adaletsizliğe karşı mücadelesinin en büyük mükafatı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti'nin gücüne ve itibarına yaraşır bu yerleşkenin hayırlı olmasını diliyorum. Kıbrıs, Türk halkıyla kardeşliğimizin en yeni simgesi olan bu eserlerin hayata geçirilmesine katkıda bulunan mimarından mühendisine, teknikerinden işçisine, yüklenici firmasından kurum ve kuruluşlarımıza tüm emek sahiplerine kalpten teşekkür ediyorum.”
 
-“KKTC’nin her karışı, kahraman şehitlerin kanlarıyla yoğruldu”
 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin her karışının kahraman şehitlerin kanlarıyla yoğrulduğunu,  Kıbrıs Türk halkının yaşadığı  toprakların şanlı mazisinin mücadele ruhunun ve köklü mirasın çok büyük bir nişanesi olduğunu söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şöyle devam etti:
“Kuzey Kıbrıs'ımız, Girne Kalesi'nin asırlık surlarında Osmanlı'nın fetih ruhunu, Selimiye Camii'sinin minarelerinde ecdadımızın imanını taşır. Salamis'in taşları medeniyetimizin izlerini fısıldar. Bellapais’in sükûneti tarihimizin derinliğini anlatır. 
Aynı kültürü, aynı inancı, aynı kaderi ve aynı maziyi paylaştığımız Kıbrıs Türk halkıyla istikbalimizi de bir ve beraber görüyoruz. Şunu burada bir kez daha açık açık söylemek istiyorum: 500 yılı aşkın süredir kök saldığı adada dilini dinini kültürünü kahramanca muhafaza eden Kıbrıs Türk halkı geleceğe güven ve umutla bakmayı herkesten çok hak etmektedir. Ancak bu davada önümüze taş koymak isteyenler olduğunu biliyoruz. Ellerinden gelse Türk'ü adadan, hatta Anadolu'dan dahi kovacak kadar gözlerini kin ve nefret bürüyenlerin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlar hiçbir zaman durmadılar ve durmayacaklar. Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimize eski acıları tekrar yaşatma heveslerinden asla vazgeçmeyecekler”
 
-“Mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynanıyor”
 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gelişen ekonomisini, güçlenen altyapısını, artan huzurunu, uluslararası camiada yükselen görünürlüğünü kıskananların ellerinden geleni yaptığını dile getiren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
 
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren yatırımcılara gözdağı vermekten Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizin arasında nifak duvarları örmeye kadar tüm tuşlara birden basıyorlar. Bu topraklarda asırlardır kök salmış hoşgörü iklimini zehirlemek amacıyla mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynanıyor. 
Biz bu oyunu ülkemizde özellikle kritik kavşaklarda defalarca gördük. Hayat tarzı kılık kıyafet mezhep ve köken üzerinden insanlarımızı kutuplaştırmaya özellikle de bu siyasette gerilim tırmandırmaya çalıştılar. Benzer bir senaryonun burada da sahnelenmek istendiği açıktır. Ama Kıbrıs Türkü kardeşlerim, o engin basiret ve ferasetleriyle oynanmak istenen kirli oyunun gayet farkındadır. Allah'ın izniyle hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyecek provokasyonlara prim vermeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkının birliğinin beraberliğinin kardeşliğinin zayıflatılmasına müsaade etmeyecek sabırlı, serinkanlı ve aklıselim ile hareket edeceğiz.”
 
Ömrünün neredeyse 50 yılı siyasette geçen bir devlet adamı olduğunu anımsatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep şunu söyledim, siyasi partilerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz farklı olabilir. Ama bizleri bir arada tutan ortak paydamız ve hedeflerimiz aynıdır.” şeklinde konuştu.
 
- “Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir”
 
Sözlerine “Şunu kimse unutmasın: Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir.” şeklinde devam eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma noktasında, 86 milyonun tamamının da kendileriyle aynı hissiyata aynı hassasiyete sahip olduğunu belirtti. 
 
Kıbrıs Türk'ünün kalkınmasının önüne set çekmek için yanıp tutuşanların karşılarında Türkiye'nin eşsiz dayanışmasını bulacağını vurgulayan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fitneciler, bozguncular, Kıbrıs Türk'ünün düşmanlarına gönüllü aparatlık yapanlar kaybedecek; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, inşallah, garantör ülke Türkiye'nin desteğiyle ilelebet payidar olacaktır.” dedi. 
 
Kıbrıs Türkü'nün maruz bırakıldığı haksız izolasyon son bulmadıkça, adaya adil, kalıcı, sürdürülebilir ve adanın gerçeklerine uygun bir çözüm gelmedikçe Türkiye Cumhuriyeti’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni muhatap alması, ticaret yapması, limanlarını kullandırmasının mevzubahis dahi olamayacağını vurgulayan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
 
“Yüzyıllardır aynı adayı paylaştığı Kıbrıs Türkü’nü kendisine eşit görmeyen kibirli zihniyetin kendini garantör Türkiye ile denk görme ve gösterme çabaları beyhudedir. Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün bedelini, şımarıkça davranarak çözümü tıkamanın faturasını, artık hiç kimse Kıbrıs Türkü’ne ödetemez. Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar iyi niyetinin kalıcı ve adaletli çözüm isteyen taraf olduğunu defalarca göstermiştir. Rum yönetiminin geçmişte alenen reddettiği federasyon tezini bugün savunmasının tek sebebi Türk tarafını masaya hapsetmek ve Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarını gasp etmektir. İki devletli çözüm, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin ortak vizyonudur. Yeni bir müzakere süreci olacaksa Bundan böyle iki toplum arasında değil egemen eşitlik içinde iki devlet arasında yürütülecektir. Biz de Kıbrıs meselesinin çözümünün bu yoldan geçtiğine inanıyor, Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizle birlikte bu istikamette gayretlerimizi sürdürüyoruz”
 
“Kıbrıs Türk siyaseti de istikrarını korumalı, suni krizlere teslim olmamalı, Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasındaki gönül bağını zedelemeye yönelik tuzaklara düşmemelidir”
 
“Gönül birliğimizi, dayanışma ruhumuzu ve milli davamıza olan inancımızı muhafaza ettiğimiz sürece aşamayacağımız hiçbir engel olamayacaktır.” diyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türk siyaseti de istikrarını korumalı, suni krizlere teslim olmamalı Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasındaki gönül bağını zedelemeye yönelik tuzaklara düşmemelidir” şeklinde konuştu. 
 
-Ödenek 21 milyar TL’ye çıkarıldı
 
Son yıllarda, dayanışma içinde çalışarak, ulaştırmadan sağlığa, teknolojiden eğitime, şehircilikten sulamaya, tarımdan enerjiye her alanda çok büyük eser, hizmet ve projelerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne kazandırıldığına işaret eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 Yılı İktisadi ve Mali İş Birliği Anlaşması çerçevesinde 15,9 milyar liralık ödenek tahsis ettik. Bu seneki anlaşmayla rakamı yaklaşık 21 milyar liraya çıkardık.” dedi.
 
Geçen yıl ve bu sene toplam 37 milyar liralık bir kaynakla Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını ifade eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde başta altyapı sağlık eğitim ve dijital dönüşüm olmak üzere ekonomik kalkınmayı hızlandıracak, Kıbrıs Türk'ünün refahını arttıracak stratejik projelerin hayata geçirileceğini belirtti. 
 
Yeni Girne Askeri Hastanesi'ni geçen kasım ayında hizmete girdiğini kaydeden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güzelyurt, Maraş, Lapta, Pamuklu sağlık merkezi yatırımlarına işaret etti. 
 
İki etap halinde inşa edilecek 650 yataklı Lefkoşa Devlet Hastanesi'yle sağlık alanındaki yatırımların taçlanmış olacağını ifade eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tesis, sağlık turizmi açısından da Kuzey Kıbrıs'ın cazibesini artıracak, bölgesel düzeyde stratejik bir rol üstlenecektir.” dedi ve şöyle devam etti:
 
Hastanemizin 320 yataklı ilk etabının inşasına yakında başlıyoruz. Doktor Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü'nün renovasyon çalışmaları da sürüyor. Proje tamamlandığında Kıbrıs Türk halkı toplam 456 yataklı, tüm alanlarda üst düzey hizmet sunan bir tesise daha kavuşacak. Sağlık bakanlıklarımız arasındaki iş birliğini de güçlendiriyoruz.”
 
Yol projelerine de değinen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, 322 kilometrelik yol yapımı, bakım ve onarım çalışmalarının yanı sıra Değirmenlik, Çatalköy, Lapta, Geçitköy, İskele-Boğaz, Lefkoşa çevre yollarıyla adanın dört bir yanının birbirine bağlanacağını kaydetti.
 
Ercan Havalimanı’nın hizmete girmesiyle yolcu sayısında yüzde 40 oranında artış olduğunu belirten Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı genelinde ulaşılan yolcu sayısına, havalimanı açıldıktan sonra ilk 4 ayda ulaşıldığını ifade etti.
 
Tarım ve enerji alanlarında da ciddi projelerin devrede olduğunu ifade eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan narenciye sektörünün geliştirilmesi için Güzelyurt başta olmak üzere tüm üretici ve ihracatçılara hizmet verecek soğuk hava deposu tesisi yapacaklarını kaydetti. 
 
Tarımsal üretimi artırmak amacıyla Ortak Mesarya Ovası Sulaması İletim Hattı Projesi ve Depo Bağlantı Hattı Projesi’nin devam ettiğini anlatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türkü'nün en önemli sorunu olan su meselesini çözdük. İçme suyunda çalışmaları bitirmiştik. Şimdi de sulamalarda önemli hamleler yapıyoruz. Su tedarikinin sorun olmaktan çıkmasıyla birlikte Kıbrıs Türkü kardeşlerim adanın diğer tarafına göre çok avantajlı bir konu elde etti.” şeklinde konuştu. 
 
-“Suyu getirdiğimiz gibi enerji konusunu da mutlaka halledeceğiz”
 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin enerji arz güvenliğinin sağlanmasına ve altyapısının güçlendirilmesine büyük önem verdiklerini anlatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suyu getirdiğimiz gibi enerji konusunu da mutlaka halledeceğiz.” dedi.
 
Şehircilik alanında da desteklerini artıracaklarını belirten Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde TOKİ Başkanlığı'mızla Kuzey Kıbrıs'ımıza yeni sosyal konutlar kazandıracağız. Çöp sorununu tamamen ortadan kaldırıyoruz. Çevre Bakanlığı'mızla Kuzey Kıbrıs'ımıza yeni bir atık su arıtma tesisi yapacağız. Tüm dünyada artık marka haline gelen sıfır atık hareketinin burada zemin kazanmaya başladığını görmekten memnunuz.” ifadelerini kullandı.
 
Taşınmaz Mal Komisyonu çalışmalarını da büyük bir dikkatle takip ettiklerini anlatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin her alanda güçlü, özgüvenli ve müreffeh bir yapıya kavuşması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
 
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş da törende yaptığı konuşmada yaptığı konuşmada, bugünün tarihi bir gün ve büyük bir gurur kaynağı olduğuna dikkat çekerek, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarının yanı sıra tamamlandığında hizmete girecek millet bahçesi, kütüphane ve caminin Kıbrıs Türk halkına hayırlı olmasını diledi.
“Kıbrıs'la Türkiye Cumhuriyeti arasındaki var olan tarihi bağların artık hiçbir şekilde aşılmaz bir şekilde düğümleneceği, bu bağların en sağlam şekilde kuvvetleneceği bir döneme doğru hızla gidiyoruz.” diyen Kurtulmuş,  bugün yalnızca binaların açılışının yapılmadığını, aynı zamanda ortak ve güçlü bir gelecek niyetinin ortaya konduğunu vurguladı.
 
“Bu açılış aynı zamanda büyük bir hatırlayış… Erenköy’ün, Geçitkale’nin, Boğaz’ın hatırlanışı”
 
KKTC’nin bugüne kadar baskılar, zulümler, haksızlıklar ve izolasyonlar altında geldiğini, zorlu süreçlerden geçtiğini hatırlatan Kurtulmuş, bu binaların açılışının aynı zamanda “büyük bir hatırlayış” olduğunu belirtti.  Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu açılış, Erenköy'ü, Geçitkale'yi ve Boğaz’da verilen mücadeleyi hatırlayıştır, aynı zamanda geçmişte yokluklar içerisinde mücadele eden Milli Mukavemet Teşkilatı'nı hatırlayıştır. Bu binaların açılışı aynı zamanda ‘Ya Allah’ diyerek ayağa kalkan Kıbrıslı mücahitleri hatırlayıştır. Geçmişlerimize rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun, hepsinin ruhu aziz olsun. Aynı şekilde, Kıbrıs'ın bu günlere gelmesinde emeği geçen başta Doktor Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş olmak üzere Mutlu Kıbrıs Barış Harekatı vasıtasıyla Kıbrıs'ı işgalden ve zulümden kurtaran dönemin yöneticileri rahmetli Ecevit, Erbakan ve Semih Sancar olmak üzere bütün geçmişlerimize de rahmetlerimi ifade ediyorum.”
 
Kıbrıs Barış Harekâtı olmasaydı bugün Kıbrıs Türk halkının varlığının tehdit altında olacağını ifade eden Kurtulmuş, harekatın öneminin ve uğruna verilen mücadelelerin kıymetinin unutulmaması gerektiğini vurguladı. “Bu binaların açılışı, Kıbrıs’ta yaşananların önemli bir hatırlayışıdır.” ifadelerini kullandı.
 
Kurtulmuş, açılışın aynı zamanda bir irade beyanı olduğuna dikkat çekerek, bunun Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarından hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğinin, eşit egemenliğini geriletmeyeceğinin ve devletini daha da ileriye taşıma kararlılığının açık bir ilanı olduğunu söyledi.
“Kuzey Kıbrıs Türkü'nün her meselesini kendi milli meselemiz olarak görüyor ve her alanda da bunları ciddi bir şekilde korumak için mücadele ediyoruz”
Yıllar süren müzakere süreçlerinde zaman kaybedildiğini belirten Kurtulmuş, gelinen noktada artık eşit egemen iki toplumun varlığının kabul edilmesi ve KKTC’nin uluslararası alanda tanınması için mücadele etme vaktinin geldiğini vurguladı ve konuşmasına şöyle devam etti:
 
 “Türkiye olarak dostu, kardeşi ve bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türkü'nün her meselesini kendi milli meselemiz olarak görüyor ve her alanda da bunları ciddi bir şekilde korumak için mücadele ediyoruz. Bu, aynı zamanda, KKTC’nin daha ileriye, daha güçlü bir şekilde gitmesi için de mücadele irademizi ortaya koyduğumuz bir gündür.”
Kıbrıs Türk halkıyla birlikte bir geleceğe dair iddialarını ortaya koyduklarını ifade eden Kurtulmuş, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, uluslararası camianın saygın, itibarlı ve güçlü bir üyesi olarak var olmuştur ve var olmaya devam edecektir.” diye konuştu.
 
“TEKNOFEST KKTC, Kıbrıs gençliğine duyulan güvenin açık bir göstergesi”
 
TEKNOFEST KKTC’yi de gelecek iradesinin önemli bir parçası olarak değerlendiren Kurtulmuş, bu etkinlik sayesinde birçok Kıbrıslı gencin milli teknolojiyle tanıştığını, bilim ve teknoloji alanında sahip olunan potansiyelin farkına vardığını belirtti. Kurtulmuş, Türkiye dışında düzenlenen ikinci TEKNOFEST olmasıyla da bu etkinliğin, Türkiye’nin Kıbrıs’a ve Kıbrıs gençliğine duyduğu güvenin açık bir göstergesi olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, yerleşke tamamlandığında KKTC’nin bağımsızlığının bir sembolü, güçlü geleceğinin ifadesi ve Türkiye ile KKTC arasındaki kopmaz ilişkilerin göstergesi olacağını belirtti. Projenin her aşamasında öncülük eden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarını sunan Kurtulmuş, “Sizin ısrarlı takipleriniz olmasaydı bu binanın bu kadar kısa sürede tamamlanması mümkün olmazdı.” dedi.
 
TBMM ve Türk halkı adına da teşekkürlerini ileten Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs ile Türkiye arasındaki dostluğun kıyamete kadar sürmesini temenni etti.
 
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de, törendeki  konuşmasında, “Bugün burada, KKTC tarihinde fevkalade anlamlı bir günü hep birlikte idrak ederken, teşrifleriyle bizleri onurlandıran başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beyefendiyi, değerli mevkidaşım TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u, Anavatan’dan gelip, bu tarihi günde bizleri yalnız bırakmayarak coşkumuza ortak olan tüm kıymetli konuklarımızı saygı, hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.” ifadelerine yer verdi.
 
“İki önemli yapının açılışını büyük bir gurur ve sevinçle gerçekleştiriyoruz”
 
Öztürkler, bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin demokratik iradesini ve devlet yapısını daha da güçlendireceğini belirttiği iki önemli yapının, Cumhurbaşkanlığı yeni hizmet binası ve Cumhuriyet Meclisi yeni hizmet binasının açılışını "büyük bir gurur ve sevinçle" gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
 
“Bugün, tarihi bir gün… Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin dönüm noktalarından biri… Cumhuriyet Meclisi olarak, devletimizin kurumsal hafızasını, demokratik geleneğini ve halkın iradesini temsil eden yapının artık daha modern, çağdaş ve kalıcı bir yerleşkeye taşındığı bu anlamlı gün, bizler için tam anlamıyla bir gurur vesilesidir.” diyen Öztürkler, bugün sadece bir bina açılışı gerçekleştirmediklerini kaydetti.
 
Bugün devletin kurumsallaşma sürecinde "tarihi bir adım" attıklarını belirten Öztürkler, şöyle devam etti:
“Egemenliğimizin, demokrasimizin ve halkımıza karşı sorumluluğumuzun sembolü olan yeni hizmet binamızda kararlılık ve umut dolu bir geleceğin tohumlarını ekiyoruz. Yeni hizmet binamız bu itibarla halk iradesinin ve devletimizin kurumsal gücünün yegane simgesi olacaktır. Malumunuzdur ki, Cumhuriyet Meclisimiz, halkımızın iradesini taşıyan en yüce makamdır. Bu irade, uzun yıllar boyunca Lefkoşa’nın kalbinde, mütevazı bir binada hayat bulmuştur. Aynı zamanda Cumhuriyetin de ilan edildiği tarihi meclis binası çatısı altında alınan kararlar, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesine, varoluş azmine ve egemenlik kararlılığına yıllarca yön vermiştir. Hür ve bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanından bugüne, o mirasa sahip çıktık ve artık mirasımızı her anlamda daha güçlü temeller üzerine inşa edilen bu muazzam yerleşkeye taşıyoruz. Bu vesileyle, geçmişten bugüne devletimizin kurumsallaşması için emek veren Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ı, Toplum Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü, önceki dönem meclis başkanlarımızı, başkan yardımcılarımızı, milletvekillerimizi saygıyla anıyor, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömürler, vefat edenlere ise Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum.”
 
“Cumhuriyet Meclisi, demokrasimizin kalbi olacak”
 
Öztürkler, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Yerleşkesi’nin sadece fiziki yapılardan ibaret olmayıp, halka olan hizmet aşkının, devlete duyduğu saygının ve geleceğe olan inancımızın somut bir yansıması olacağını dile getirdi.
“Anavatınımızın teveccühleriyle inşa edilen yeni hizmet binamızın her bir köşesi, büyük emeklerle alın teri dökülerek, temel atıldığı günden bugüne bu muazzam nihai haline gelmiştir.” şeklinde konuşan Öztürkler, Cumhuriyet Meclisi’nin yeni binasının yalnızca bir çalışma alanı değil; halkın iradesinin tecelli ettiği, demokrasinin kalbi olacağını ifade etti.
 
Meclis bünyesinde görevli üst düzey yöneticiler ve tüm personelin, meclis faaliyetlerinin düzenli, verimli ve saygın bir şekilde sürdürülmesinde vazgeçilmez bir rol oynadığını kaydeden Öztürkler, “Yeni binamız, hepimizin daha iyi koşullarda, daha etkin hizmet sunabilmemiz için inşa edilmiştir. Hep birlikte daha çok çalışarak, şeffaf, katılımcı ve güçlü meclis geleneğini bu yeni binada daha da ileriye taşıyacağımıza yürekten inanıyorum. Yeni çalışma ortamımız bu manada hepimize hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerine yer verdi.
 
“Yeni hizmet binası, daha çağdaş bir kamu hizmeti sunulmasına katkı sağlayacak”
 
Öztürkler, bu eserin hayata geçmesine önderlik eden başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, sürece büyük emek verip katkılarını esirgemeyen tüm ilgili paydaşlara ve tüm Türk halkına şükranlarını sundu. 
 
Öztürkler, "devletin özgül ağırlığının bir tezahürü mahiyetindeki yeni hizmet binasının KKTC’nin kurumsal yapısını daha da güçlü kılarak, halka daha etkin, daha erişilebilir ve daha çağdaş bir kamu hizmeti sunulmasına katkı sağlayacağını" belirtti.
 
Meclisin ve Cumhurbaşkanlığının daha güçlü şekilde temsiliyet kabiliyeti kazandığını belirttiği  bu yeni merkezin, aynı zamanda halka daha yakın, daha şeffaf bir iletişimin kapılarını açacağını ve KKTC’nin uluslararası platformdaki duruşuna da ayrı bir saygınlık katacağını dile getiren Öztürkler, “Tam da bu vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması yönünde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM toplantılarında yapmış olduğu çağrıların ne derece anlamlı ve önemli olduğunu bir kez daha vurgular,  zatıdevletlerine değerli katkılarından dolayı en derin minnet ve şükranlarımı sunarım.” dedi.
 
Bu yapıların sadece bugünün değil, yarının çocuklarına, gençlerine, geleceğin yöneticilerine miras kalacağını kaydeden Öztürkler, şöyle devam etti:
“Bu mirasta sizlerin atmış olduğu imza ilelebet yaşayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki sarsılmaz ve koparılmaz bağlar vardır. Bu bağların sarsılmasına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyılının, KKTC’nin de yüzyılının olacağından hiçbir şüphemiz yoktur. Birliğimiz dirliğimiz daim olsun. Bu tarihi binalar herkese hayırlı olsun.”