Dr. Fazıl Küçük Anıtı’nda yer alan tören saat 10.26’da, çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayarak, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilerek yarıya indirilmesiyle devam etti.

Anma Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende konuşma yaparak, Anıt Özel Defterini imzaladı. 

Cumhurbaşkanı Tatar, Anıt Özel Defteri’nde şunları kaydetti:
“Özgürlük ve Bağımsızlık Mücadelemizin Lideri Aziz Dr. Fazıl Küçük,

En zor koşullarda direniş meşalesini yaktığınız ve başlattığınız özgürlük, bağımsızlık ve egemenlik mücadelemiz devam ederken, bugün yine bir kez daha huzurunuzda olup, sizleri saygı, sevgi ve büyük bir özlemle anıyoruz.

Önderlik ettiğiniz varoluş mücadelesinde belirlediğiniz “Kıbrıs Türk’ü Türkiyesiz var olamaz” ve “Kıbrıs meselesi Türkiyesiz çözülemez” ilkeleri rehberimiz olmaya devam ederken, bu ilkeler yolumuzu aydınlatmakta ve mücadelemize güç vermektedir.

Mücadelenizden ve ilkelerinizde aldığımız ilham ve güçle, mücadeleye devam ederken, kuruluşunda ve temellerinde büyük fedakarlıklarınız, emeğiniz ve alın teriniz bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatmak azim ve kararlılığındayız.

İfade ettiğiniz gibi, vatan bildiğimiz bu topraklarda , Rum’un azınlığı olmayacağız, devletimizden, özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan Türkiye ile Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz.

Aziz Liderimiz rahat uyuyunuz. Kıbrıs Türk Halkının bu günlere ulaşmasında verdiğiniz mücadele, bu mücadelede ortaya koyduğunuz özveri ve fedakarlıklarınız asla unutulmayacak, mücadele ilkeleriniz nesilden nesile aktarılacak, Kıbrıs Türk halkının yüreğinde ve mücadelesinde yaşayacaksınız.

Ruhunuz şad olsun.”

“KIBRISLI TÜRKLERİN BİRLİK VE BERABERLİĞİ İÇİN ÖNDERLİK VE CESARET ORTAYA KOYMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Tatar, aramızdan ayrılışının 37. yıl dönümünde Özgürlük, Varoluş ve Bağımsızlık Mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü rahmet, minnet ve hürmetle andıklarını belirterek başladığı tören konuşmasında, Kıbrıslı Türklerin davasının asırlardır devam ettiğini, 1930’lu yıllarda mücadelesine başlayan Dr. Fazıl Küçük’ün o günlerde İngiliz Sömürge yönetiminde baskı altında olan Kıbrıslı Türklerin hem EOKA’ya yönelik mücadelesini örgütlemek hem de Sömürge Yönetimine karşı yapılacak çalışmalarda birlik ve beraberliği sağlamak için önderliğini ve yüreğinin cesaretini ortaya koyduğunu belirtti.

“MÜSTESNA VE UNUTULMAYAN BİR LİDER”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Varoluşumuzun müstesna ve unutulmayan bir lideri olarak bugün bağrımıza bastığımız Dr. Fazıl Küçük ve onun dava arkadaşlarını, Kıbrıs Türk halkının elde ettiği büyük başarı ve zaferin ilk adımlarını atanlar olarak burada yad etmek istiyoruz” dedi. Kıbrıslı Türklerin acılar çektiklerini, göç etmek zorunda kaldıklarını ve şehitler verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının Kıbrıs meselesinin Türkiyesiz halledilemeyeceğini, Türk askerinin adaya ayak basmadan Kıbrıslı Türklerin var olamayacağını haykırarak Türkiye’ye sarıldığını kaydetti.

“ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ YAŞAYABİLME UMUDUNU PEKİŞTİRMİŞTİ”
Dr. Fazıl Küçük’ün Türkiye ile temaslarını sürdürerek, hem Anadolu’ya hem Ankara hükümetine ısrarla verdiği mesajlarla Türkiye’nin Kıbrıs davasına sahip çıkmasını, EOKA’ya karşı verilen mücadelede Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulmasını ve örgütlenmeyi sağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün artık bu topraklarda özgür ve bağımsız olarak yaşayabilme umudunu da pekiştirdiğini dile getirdi.

“GARANTÖRLÜK HAKKI VE KIBRISLI TÜRK HALKININ HAKLARI İÇİN ETKİN ROL OYNADI”
Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Fazıl Küçük ve dava arkadaşlarının gösterdikleri cesaret sayesinde 1960 anlaşması öncesinde dönemin Türkiye Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile birlikte hareket ederek garantörlük hakkının geri dönüşünün sağlandığını kaydederek, iki eşit halktan biri olan Kıbrıs Türk halkının uluslararası anlaşmalarla haklarının tescil edilmesinde etkin rol oynadığını belirtti.

“KIBRIS TÜRK MÜCADELESİ VE ŞANLI DİRENİŞİN 1974’E KADAR TAŞINMASINA ÖNDERLİK ETTİ”
Dr. Fazıl Küçük’ün Halkın Sesi gazetesi ile tüm ada çapında Kıbrıslı Türkleri örgütleyerek gerekli mesajların verilmesinde önderlik ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kanlı Noel ve Kıbrıslı Türklere yapılan tüm saldırılara rağmen Kıbrıslı Türklerin mücadelesini ve şanlı direnişini 1974’e kadar taşınmasına önderlik ettiğini belirtti.

“KKTC’NİN KURULUŞUNU GÖRMEK DR. KÜÇÜK İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIYDI”
Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’te Mehmetçik’in adaya ayak basmasıyla, devletin kökleştiğini ve Federe Devlet’in ardından 1983’te KKTC’nin ilanınında Dr. Fazıl Küçük’ün dava arkadaşı Rauf Raif Denktaş ile birlikte balkondan seslenerek “Madem ki ben bugünü gördüm artık ölsem de gözlerim arkada kalmayacaktır” dediğini hatırlattı ve Dr. Fazıl Küçük aramızdan ayrılmadan 1983’te KKTC’nin kurulmasının bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

“1930’LARDAN BAŞLAYAN KUTSAL DİRENÇ VERİLEN MÜCADELEDE SON DERECE ÖNEMLİYDİ”
Bugün, Doğu Akdeniz’de yaşananlarla, Mavi Vatan’da KKTC’nin güçlendiğini, Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan iki devletten bahsedildiğini, tüm bunların Dr. Fazıl Küçük’ün söylediklerinin uzun vadede ne kadar isabetli olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanu Tatar, 1930’lardan başlayan kutsal direncin ulusal çıkarlarımız için verilen mücadeledeki öneminin altını çizdi.