EN

ABD’den dönen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar basın toplantısı düzenledi

Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu kapsamında Amerika Birleşik Devletleri New York’taki temaslarını tamamlayarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havaalanı’nda bir basın toplantısı düzenledi.
 
Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Tatar’a, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar ve Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil, Cumhurbaşkanı danışmanlarından Hüseyin Işıksal ve Sülen Karabacak eşlik etti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, heyetler arası görüşme ve Rum lider Nikos Hristodulidis ile görüşmesinin ardından ülkeye döndüğünü söyledi
 
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Rum Lider Nikos Hristodulidis ile yaptığı görüşmelerden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, “Devletten devlete çözüm, Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığının devamı kırmızı çizgimizdir. İki devletli bir çözümle yola devam” dedi.
 
İki devletli çözüm siyasetinin ilk kez 2021 yılında Nisan ayında Cenevre’de açıklandığını ve kayıtlara geçirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 18 Temmuz 2024 tarihinde oy birliği ile milli siyaset olarak belirlendiğini, aynı kararın Cumhuriyet Meclisi’nde de alınmasını beklediğini kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, görüşmelerde iki devletin işbirliği yapmasını kayıtlara geçirdiklerini söyledi.
 
19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından BM Genel Sekreterinin özel temsilcisi Maria Holguin’in Kıbrıs’a geleceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, yıl sonunda ise gayrı resmi 5+1 genişletilmiş toplantı yapılacağını ifade etti.
 
Ortak zemin olmadığı için müzakerelere geçilmediğinin BM kayıtlarında yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “BM daha önce önerimizi kabul etti. New York ve Cenevre’de genişletilmiş toplantılar yapıldı. Bu toplantıların anlamı, farklı konularda devletlerin işbirliği yapması ve iki topluma katkı sağlanmasıdır” dedi
 
Rum tarafının inadı ve farklı maksatlardan dolayı yeni sınır kapısı açılamadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Metehan’da Rum tarafının polis sayısını azaltıp, geçişleri yavaşlatan uygulamalardan kaynaklanan sıkıntıyı Guterres’e ilettiğini vurguladı.
 
Kuzeyde yatırım yapan yabancıların tutuklanması ve bazı müteahhitlerin isimlerinin interpole verilmesinin iki halk arasındaki gerilimi artırdığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, karşı tarafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden hellim satın almayı durduran bir ülkenin uygulamasına sevinen bir zihniyetin bulunduğunu kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı sonrası ambargoların hafifletilmesi ve kaldırılması beklenirken, aksinin olduğunu ve son dönemde Rum tarafının saldırgan bir tutum sergilediğini dile getirdi.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık alamaması ve yaşadığı sıkıntıları da görüşmelerde gündeme getirdiğini ve Rum tarafının insan haklarına aykırı davrandığını söylediğini vurguladı.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurul Toplantısında konuşmasında KKTC’nin tanınması, ambargoların kalkması, Kıbrıs Türkü’nün azınlık olmayacağı, federasyon defterinin kapandığı ve tek çözümün iki devletli siyaset açıklamalarının önemine dikkat çekti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın Navtex ilan ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve Kıbrıs Türkü’nün hakklarının bulunduğu yerlerde arama yapıldığını ve gerekli uyarıların yapıldığını ifade etti.
 
Rum lider Hristodulidis’in, görüşmede Cumhurbaşkanı Tatar’ın gergin olduğunu söylemesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tatar şöyle konuştu:
 
“Rum lider, kendisini meşru hükümet gördüğü için gündemi kendisi belirlemek istiyor. Rum lider görüşmelere Crans Montana’dan başlamak istiyor ancak Guterres öyle birşeyden bahsetmiyor. Rum tarafı tek başına karar alamaz. İki taraf anlaşırsa birlikte bir sürece girilecek. Türk siyasetinde paradigma değişikliği oldu. BM genel sekreteri saygı duymaktadır. Kıbrıs’ta bir antlaşma, tarafların özgürce görüşmelerinin ardından iki tarafın onayı ile olacak. Türk tarafına bir çözüm dayatılamaz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar ortadadır. İki halk arasında iyi ilişkiler geliştirilmesi istenirken, Rum tarafının kapılar konusundaki tavrı, tutuklamalar, hellim konusu ve üniversite öğrencileri için yarattıkları sorunlar ortadadır. Ben gerilim, yaratmadım gerçekleri söyledim. 1963 yılından beridir Kıbrıs Türkü mağduriyet yaşamaktadır. Gerilimli konuşmayı Hristodulidis yaptı”.