Ankara temasları çerçevesinde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'nde “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkünün Varoluş Mücadelesi” konulu konferans veren Cumhurbaşkanı Tatar vurguladı:
“Biz Gerçeklere Dayalı Anlaşma İstiyoruz. Kıbrıs’taki Gerçek, İki Ayrı Egemen Devletin Varlığıdır”
Fotoğraflar
Bu sabah Ankara’ya giden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'nde “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türkünün Varoluş Mücadelesi” konulu konferans verdi.
Ankara Esenboğa Havaalanı’ndaki karşılamanın ardından Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’ne giden Cumhurbaşkanı Tatar, üniversiteye gelişinde rektör Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı Tatar’a eşi Sibel Tatar da eşlik etti.
Konferans programı, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı, üniversite tanıtım filminin gösterilmesi ve konuşmalar ile tamamlandı.
Konferans salonunda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin birinci yılı dolayısıyla hazırlanan video da gösterildi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konferanstaki konuşmasında, Ankara’da, bu tarihi mekanda öğrenciler ve öğretim görevlileri ile birlikte olmaktan, Kıbrıs davasını anlatabilmekten onur duyduğunu söyledi.
Kıbrıs adasında yıllardır varoluş mücadelesi verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin Lefkoşa’da da eğitim verdiğini belirterek ülkenin eğitim alanında gelişmesi için yapılan yatırıma teşekkür etti.
“Eğitim diyarı, eğitim adası” KKTC’ye, daha fazla yatırım yapılmasının, geleceğine, ekonomisine gelişimine katkı koyacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin her bölgesinden KKTC’ye öğrencilerin geldiğini ve izolasyonlara rağmen 144 farklı ülkeden de öğrenci bulunduğunu anlattı.
1571’den bugüne Kıbrıs’ta 80 bin şehit verildiğini, yıllarca mücadele ortaya konulduğunu ve Türk varlığının korunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ancak İngiltere’nin Kıbrıs adasını bir kurşun sıkmadan Türkler’den gasp ettiğini, adadan ayrılırken de geri iade etmeyip ortaklık cumhuriyeti kurdurduğunu kaydetti.
İngiltere’nin bugün bile Kıbrıs Türk halkına karşı eşit davranmadığını, aşı gibi insanlık için önemli bir konuda bile Kıbrıs Türk halkının seyahat özgürlüğünü engellediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu konuda gerekli görüşmeleri yaptıklarını ve AB’nin tanıdığı aşıları tanıma talebinde bulunduklarını söyledi.
Kıbrıs’ın gerçeklerinin artık görülmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs görüşmeleri, Doğu Akdeniz, milli mücadele yılları, Enosis, Akritas Planı zamanını anlatarak, o tarihten bugüne mücadelenin sürdüğünü kaydetti.
Rumların, Kıbrıs Türk halkını eşit görmediğini, adadan atmak için katliam yaptığını, Türkiye’nin gelmesiyle Kıbrıs Türk halkının bugünkü bağımsızlığına kavuştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’ye o dönem ve her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında durduğu için şükranlarını sundu.
“Egemenlik ve devlet diyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, devlete ve egemenliğe sahip çıkılmaz ve “federasyon” masalı ve oyunu ile çoğunluğun azınlığı yönetmesi, Türkiye’nin adadan çıkarılması durumunda “Sonumuzun geleceğini iyi bilmeliyiz” dedi.
Kıbrıs Türk halkı için Türkiye’nin adada bulunması ve garantörlük hakkı ile askerin varlığının olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin hiçbir oyuna gelmeyeceğini, bölgede mavi vatan ve hava sahasında bir güç olmaya devam edeceğini belirtti.
İki devlet ve egemenliği ortaya koymanın, bu siyaseti BM’ye taşımalarının, gündeme getirebilmelerinin Türkiye’nin desteğiyle olabildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, BM’de Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı haksızlıkları dile getiren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kıbrıs Türk halkının sesi ve gücü olduğu için teşekkür etti.
“KIBRIS MESELESİ TÜRKLÜK MESELESİDİR, GELECEK MÜCADELESİDİR”
“Kıbrıs meselesi Türklük meselesidir, gelecek mücadelesidir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs Türk halkının insanca yaşama hakkına, bağımsızlık, egemenlik ve refahına kavuştuğunu söyledi ve yok oluşun eşiğinden döndüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’taki gerçek; iki ayrı egemen eşit devlettir” diyerek, Türkiye ile ilişkilerin daha da gelişmesi için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kıbrıs Türk halkının Rumların varlığını, devletini kabul ettiğini, ancak Rumların ne Kıbrıs Türk halkını ne de devletini tanımadığını kabul etmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta, kalıcı, adil, sürdürülebilir ve geçmişten dersler alınarak yapılacak bir anlaşmanın yan yana yaşayan iki devletin iş birliği içinde yaşayabileceğini kaydetti.
Rumların AB’de yer alan, dünyada tanınan BM üyesi Rum devleti olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, zorlama bir çözüme gelmeyeceklerini, zorlama halinde yine çatışma olabileceğini, bunu arzu etmediklerini, geleceğe güven ve huzurla bakmak istediklerini söyledi.
Yeni fikirleri BM’de ortaya koyduklarını, federal çözümün çok denendiğini ancak Rumların bu süreçte pek çok kez farklı öneri ve fırsatları reddettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta gerçeklere bağlı devlet ve egemenlik temelinde bir anlaşma istediklerini vurguladı.
“Kıbrıs’ta biz de anlaşma istiyoruz… Kıbrıs‘ta iki halk için de barış vardır, Türkiye ve TSK’ya onlar da dua etmeli. Adaya barış geldi, Güney gelişti, KKTC her şeye rağmen gelişti, büyük yatırımlar yapıldı, örneğin Su Projesi büyük bir eserdir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin gelişmesine katkı sağlayan herkese teşekkür etti.
Konferansın ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a günün anısına tablo takdim edildi.