EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı



Cumhurbaşkanı Tatar mesajında, şunları kaydetti;

“Kıbrıs’ın atalarımız tarafından fethinin 453’üncü yıl dönümünü,  Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunun 66’ıncı yıl dönümünü ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 48’inci yıl dönümünü bir kez daha büyük bir çoşku ve heyecanla kutlarken, vatan bildiğimiz bu topraklarda özgür ve egemen olarak Toplumsal Direniş Bayramı’nı da büyük bir inanç ve azimle yeniden idrak ediyoruz.

KIBRIS’IN FETHİ
Kıbrıs 80 bin şehit pahasına fethedilirken, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden gelerek bu topraklara yerleşen atalarımız, bu toprakları vatan yapmıştır. Bu nedenle köklerimizin Anadolu’da olduğunu,  Anadolu ile kan, can ve gönül bağımız olduğunu söylüyoruz. Bu bağları da hiçbir güç koparamaz.
Türk yönetimindeki Kıbrıs’ta güven ve huzur sağlanırken,  soy, ırk ve din ayrımı yapılmamış,  adil ve adaletli bir düzen sağlanmıştır. Ama ne var ki 1878 yılında Kıbrıs’ın İngiltere’ye kiralanması ve İngiltere’nin 1914 yılında Kıbrıs’ı haksız ve tek yanlı bir kararla ilhak etmesiyle,  güven ve huzur ortamı yok olurken, Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak etme girişimleri de yoğunluk kazanmıştır.  Halen devam etmekte olan Rum zihniyetine göre; Kıbrıs Türkleri bu adada misafirdir ve hiçbir hakları yoktur.  Yine aynı zihniyete göre; Türk ırkının Kıbrıs’ta bir uzantısı olan Kıbrıs Türklerinin devlet yönetiminde söz hakları olamaz.
İngiliz Sömürge Yönetimi ile Rumların tüm baskı ve saldırılarına ragmen, Kıbrıs Türk halkı büyük bir fedakarlıkla kahramanca direnmiş, Türklüğün onur ve şerefini ayaklar altında çiğnetmemiş, vatan bildiği topraklardan vazgeçmemiştir.

TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI
Rum-Yunan ikilisi tarafından organize edilen EOKA terör örgütü 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı saldırılara başlarken, halkımız tamamen savunmasız durumdaydı. Bu saldırılarda yüzlerce kardeşimiz katledilirken, insanlarımız göç etmek zorunda bırakılıyordu. Bu saldırılara karşı  tüm direniş örgütlerinin tek bir çatı altında toplanmasıyla Türk Mukavemet Teşkilatı oluşturuldu. İşte bugün, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunun 56’ıncı yıldönümündeyiz.
Bir kez daha belirtmek gerekir ki, TMT halkımızın evlatlarının oluşturduğu bir savunma örgütüydü ve ana görevi halkımızın yok edilmesini ve Kıbrıs’ın bir Elen adası olmasını önlemekti. Tarih ve Kıbrıs’ta yaşananlar bunun tanığıdır.  
Bu kutlu günde  özgürlük ve bağımsızlık liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü, kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş’ı , ebediyete intikal eden TMT’nin  kahraman neferlerini, TMT’nin kuruluşunda her türlü desteği veren dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu ve tüm şehitlerimizi  rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimi saygıyla selamlıyorum.
Kıbrıs Türk halkı TMT öncülüğünde yürütülen mücadele sonrasında,  1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı  olurken, Rum-Yunan liderliği Kıbrıs Cumhuriyeti’ni “Enosise bir sıçrama tahtası” olarak değerlendiriyordu. Rum-Yunan liderliği Kıbrıs Türk halkını yok edip, Kıbrıs’ı bir Elen adası yapabilmek için Akritas Planı’nı hazırlarken, 21 Aralık 1963 tarihinde de Kanlı Noel saldırıları başlıyordu. Büyük bir katliam, vahşet ve soykırım yaşanırken, halkımız adanın yüzde 3’üne tekabül eden bölgelerde kuşatma altına alınmıştı. Halkımız,  TMT öncülüğünde yürüttüğü direniş ve Anavatan Türkiye’nin yardım ve desteğiyle  yine  Rum’a boyun eğmedi, esir olmadı. Bu büyük direniş halkımızı 20 Temmuz 1974 sabahı Girne sahillerinde doğan özgürlük güneşine ulaştırdı. Bugün, kendi vatanımızda, kendi devletimizin çatısı altında özgür ve bağımsız olarak yaşıyorsak, bunu halkımızın direnişine, Mücahitlerimiz ile Mehmetçiklerimize ve Anavatan Türkiye’ye borçluyuz.  Bunu asla unutmayalım.

GÜVENLİK KUVVETLERİ  KOMUTANLIĞI
20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı sonrasında, TMT’nin sarsılmaz temelleri üzerinde 1 Ağustos 1976 tarihinde yine halkımızın bağrından doğan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kuruldu. İşte bugün, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın  48’inci kurulu yıl dönümünü de kutluyoruz.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı,  her geçen günle daha da gelişerek, güçlü, çağdaş, düzenli, modern ve caydırıcı bir güç ve ordu haline geldi.  Bunu sağlayan tüm komutanları ve mücahitleri saygıyla selamlıyorum.  Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri  halkımızın, devletimizin, egemenliğimizin ve Mavi Vatanımızın  en büyük teminatı ve koruyucusu olduğu kadar, bölgemizde de önemli bir güçtür.

MAVİ VATANI KORUMAKTA KARARLIYIZ
Rum silahlanması daha da yoğunlaşırken, Rum tarafı  pek çok ülke ile askeri anlaşmalar imzalamakta, saldırı amaçlı olarak yeni deniz ve hava üsleri oluşturmaya çalışmaktadır. Bu girişimler Kıbrıs ve bölgemiz için  büyük tehlikeler oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra,  Rum-Yunan ikilisi  bazı ülkelerin desteğiyle de  KKTC ve  Anavatan Türkiye’ye ait deniz yetki alanlarını gasp etme girişimlerini de  sürdürmektedir.  

Devletimiz, sahip olduğu toprakların yanı sıra, havada Gök Vatan ve denizlerdeki yetki alanlarında Mavi Vatan’dan ibarettir.  KKTC de sadece bir toprak parçası değildir. KKTC, deniz yetki alanları, kara suları, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge haklarıyla Türk dünyasının Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatan’da temsilcisidir.

Kıbrıs konusunda Anavatan Türkiye ile birlikte belirlediğimiz yeni ve milli yolda kararlılıkla yürürken,  Mavi Vatan da Anavatan Türkiye ile birlikte yürütülen milli bir davadır.  

KKTC, Anavatan Türkiye ile birlikte  hava sahası ve  Mavi Vatanı’na  sahip çıkmakta ve bunları kararlılıkla savunmaktadır. Rum-Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz’i bir “Yunan gölüne” çevirme girişimlerine karşı seyirci kalmadık, kalmayacağız; gerektiğinde gereğini  yapma konusunda da kararlıyız.

Üç kutlu yıldönümünü birlikte kutladığımız  bu kutlu günde dünyaya bir kez daha sesleniyorum; Devletimizden, egemenliğimizden, topraklarımızdan, Mavi Vatan’dan, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs konusunda Anavatan Türkiye ile birlikte belirlediğimiz yeni ve milli yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

Bu kutlu günde aziz şehitlerimizi  rahmet ve minnetle anarken, gazilerimizi de saygı ve hürmetle selamlıyorum.”