Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayımladı:
Kıbrıslı Türkler, İnsan Hakları kavramının önemini yakın tarihin çarpıcı acıları nedenle iyi bilmektedir.
“Dünyanın yaşadığı en yıkıcı savaş olan 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından, küresel olarak savaşların yıkıcı etkisini anlayan insanlık, Birleşmiş Milletler aracılığı ile 10 Aralık 1948’de “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ni ilan etmiştir. Bir Dünya Savaşı, insanlığın, dünyayı tek başına yönetme hırsı ile, 20. yüzyılın ortasında bile, nasıl barbarlaşabileceğini göstermiştir. Bu anlamda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlükleri güvence altına almaları konusunda bir arada düşünmelerinin sonucudur.
Aynı beyanname, 1962 yılında “İnsan Haklarını Korumaya dair Avrupa Sözleşmesi (Tasdik) Yasası” adı ile, o yıllarda ortağı olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanı Muavini merhum Dr. Fazıl Küçük tarafından Resmi Gazete’de yayınlatılmak suretiyle ilan edilmiştir.
Ne yazık ki, o günlerde ortağı olduğumuz Cumhuriyet’in Rum temsilcileri sayesinde, 2. Dünya Savaşı’nın nedenleri gibi “tek başına yönetme hırsı” sonucunda halkımız, 11 yıl boyunca “İnsan Hakları” ihlalleri yaşamış, gettolarda hapsedilmiş ve bir çok temel hakları gasp edilmiştir.
Bu anlamda Kıbrıslı Türkler, İnsan Hakları kavramının önemini yakın tarihin çarpıcı acıları nedenle iyi bilmektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin de iç hukuk olarak kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, İnsan Hakları konusunda, uluslararası alanda en temel belgedir. Bildirge, ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler sebebiyle ayrımı gözetmeksizin her bireyin doğal insan haklarına sahip olduğunu vurgular. Bu haklar ülkemizin de temel aldığı haklardır.
Dünyada İnsan Hakları kavramının giderek daha da önem kazanması, bu haklara duyulan ihtiyacın artması ile ilgilidir. İnsan Hakları, bir ulusun, bir ideolojinin ya da, kendi düşüncesini empoze etmeye çalışan bir grubun tek başına sahip olduğu bir hak değildir. İnsan Hakları dünyada yaşayan her bireyin, eşit ve adil ölçüde sahip olduğu en temel haktır.
Yılda bir kez, 10 Aralık tarihinin bu konuya farkındalığı daha da artırmak için kullanılması elbette yeterli değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak devletin, her yetki kullanımında, bu yetkiyi kullanacak idarecilerine seslenmek isterim: Elimizdeki yetkiler, halkın bizlere emanet ettiği yetkilerdir. Bu nedenle devlet idaresi, halkımızın tüm haklarını düşünerek karar almayı temel edinmelidir.
Bilinmesini isterim ki; ülkemizde yaşayan her birey, vatandaşımız olsun ya da olmasın, devletimizin güçlü bir kararlılıkla savunduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin tüm haklarına sahiptir. Aynı şekilde bugün, haksız kararlarla Kıbrıslı Türklerin izole edilmesine sebep olan Birleşmiş Milletlerin de, halkımızın temel haklarını bir kez daha düşünmeleri gerektiğini belirtirim. Unutmamalıdırlar ki, dünyadaki tüm insanlar gibi, Kıbrıslı Türkler de, İnsan Hakları’nın tüm ilkelerini hak etmektedirler.
Bugünü vesile bilip, İnsan Hakları ile ilgili mücadeleyi her zaman sürdürüleceğimizi vurgularken, tüm dünyada, bu alanda mücadele veren herkesi saygı ile selamlarım.”