EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Almanya’dan gelen Uluslararası Diplomatlar Birliği başkanını ve üyelerini kabul etti: “Büyük özverilerle devlet sahibi olan Kıbrıs Türk halkı, refah dolu bir geleceği hak ediyor”

 
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Girne Amerikan Üniversitesi ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar’la birlikte Uluslararası Diplomatlar Birliği’ne bağlı Alman ve İsviçreli diplomatları kabul ederek görüştü. 
Konuklara atfen İngilizce olarak yaptığı konuşmada, yabancı diplomatları Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etmekten duyduğu mutluluğu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin Anavatan Türkiye tarafından tanınan ve destek gören bir ülke olduğunu dile getirerek Kıbrıs Türk halkının yıllardan beri varoluş mücadelesi verdiğini; her türlü soykırım ve şiddet olaylarına maruz kaldığını söyledi.
 
“1960 Antlaşması açık bir şekilde adada iki ayrı egemen halk olduğunu işaret ediyor”
 
Özveriyle kurulan KKTC’de, Kıbrıs Türkü’nün bugün devlet sahibi olmanın onurunu yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün egemen, farklı bir dili, dini, kültür ve tarihi olan bir halk olarak BM’nin de kabul ettiği self determinasyon hakkını kullanıp kendi devletini kurduğuna dikkat çekti. 1960 Antlaşması’nın açık bir şekilde adada iki ayrı egemen halk olduğunu işaret ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı olarak ortaya koyduğu yeni siyaset uyarınca, olası bir antlaşmanın ancak egemen eşit iki devletin iş birliğine dayalı olabileceğinin altını çizdi. Kıbrıs Türkü’nün egemenliği yeniden kabul edilmedikçe müzakerelerin mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, federasyon temelinde bugüne kadar yıllardan beri herhangi bir sonuç alınamayan müzakereler gerçekleştirildiğini ifade etti.
 
“BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk tarafının egemenliğini tescil edecek adımları atması gerekiyor”
 
AB üyesi Rum tarafının sözüm ona Kıbrıs’ın tümünü temsil ettiğinin kabul edildiği adil olmayan duruma işaret ederek bahse konu müzakerelerde herhangi bir sonuç alınmasının mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres’le görüşmesinde, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk tarafının egemenliğini tescil edecek adımları atmasının gerekliliğine dikkat çektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğinin kabul edilmesi durumunda Kıbrıs sorununu tüm boyutlarıyla ele almaya hazır olduğunu vurguladı.
 
“Büyük özverilerle devlet sahibi olan Kıbrıs Türk halkı, refah dolu bir geleceği hak ediyor” 
 
KKTC’nin, Kıbrıs Türkü ve Türkiye açısından bir başarı hikâyesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 Mutlu Barış Harekâtı’nın ardından tek bir kan dökülmediğini, bölgeye istikrar ve barışın geldiğini kaydetti. Büyük özverilerle devlet sahibi olan Kıbrıs Türk halkının, refah dolu bir geleceği hak ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de değinerek Türkiye ile birlikte Türk halkının hak ve çıkarlarının korunacağını belirtti.
 
“Rum tarafıyla elektrik ve suyu paylaşılabiliriz”
Türkiye’den gelen suyla tarımın daha da verimli hale geldiğini, turizm ve eğitim sektörüyle aydınlık bir geleceğin KKTC’yi beklediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının uzatılan ele karşılık vermesi durumunda elektrik ve suyun paylaşılabileceğini ve bu projelerin barış projesi olup bölgesel istikrara hizmet edebileceğini söyledi.
 
Akpınar: “Diplomatlar tezlerinize destek vermek için adada bulunuyor”
Serhat Akpınar da yaptığı konuşmada, Uluslararası Diplomatlar Birliği’ne bağlı Alman ve İsviçreli diplomatların,  BM ve AB nezdinde KKTC’nin kabulüne yönelik KKTC liderliği tarafından oluşturulan siyasete destek vermek için ülkede bulunduklarını vurgulayarak bankacılık ve yatırım konularındaki gelişim süreçlerine diplomatların her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu dile getirdi.