Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşik Krallık Avrupa Bakanı Stephen Doughty ile görüştü
“Rum liderliğinin, ekonomimize zarar vermeyi hedefleyen taşınmaz mallara ilişkin tutuklama ve sindirme politikalarının normalleşmesini kabul etmemiz söz konusu değildir.”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra ziyareti kapsamında Birleşik Krallık Avrupa Bakanı Stephen Doughty ile bir görüşme gerçekleştirdi.
İngiltere Parlamentosu’nda yapılan görüşme, Temmuz ayında planlanan Kıbrıs konulu gayriresmî toplantı öncesinde gerçekleşti.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tatar, “Görüşme oldukça verimli geçti; son gelişmelere ilişkin görüş ve endişelerimi dile getirme fırsatı buldum. Diyalogu her zaman destekledim ve resmi bir çözüm olmasa da geçmişle gelecek arasında bir köprü kurulması gerektiğine inanıyorum. Ancak bunun için karşılıklı saygı şarttır. Rum tarafı hâlâ kendisini adanın tek yasal hükümeti olarak görmekte, oysa Kıbrıs Türk halkının kendi devleti, demokrasisi ve devlet kurumları vardır. Bunlar göz ardı edilemez. Gelecekteki herhangi bir çözüm, egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye dayalı iki devlet temelinde olmalıdır. 60 yıllık federal çözüm arayışının başarısız olması sonrası, artık iş birliği ve iyi komşuluk ilişkilerine dayalı yeni bir sayfa açmanın zamanı gelmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Stephen Doughty ile yaptığı görüşmenin odak noktasının, bir sonraki gayriresmî Kıbrıs toplantısına yönelik hazırlıklar olduğunu belirtti. Mart ayında Cenevre’de yapılan ikili görüşmeye değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Cenevre’de Rum liderliğinin halkıma karşı taşınmaz mallar üzerinden yürüttüğü düşmanca ve sindirme amaçlı uygulamalarına dair ciddi endişelerimi dile getirmiştim. Cenevre’den adaya döner dönmez, bu uygulamalar artış gösterdi — tutuklamalar ve yasal baskılar dahil olmak üzere, doğrudan ekonomimizi hedef alan gelişmeler yaşandı. Bu durumlar, BM Genel Sekreteri’nin Cenevre’de üzerinde mutabık kalınan altı konuda yeni bir ivme yaratma çabalarını baltalamaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, taşınmaz mallara ilişkin etkili bir yerel hukuki çözüm mekanizması olan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) bulunduğunu ve bu mekanizmanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da onaylandığını ifade etti.
“TMK, tazminat, takas veya iade esaslarına dayalı bir hukuki çözüm sunmaktadır. Buna rağmen, Rum liderliği tutuklamaları başlatarak ve cezai sorumluluğu genişletmek üzere ceza yasasında değişiklik yaparak gerginliği tırmandırmıştır. Bu uygulamalar, Kıbrıs Türk halkı arasında büyük bir öfke yaratmıştır ve derhal son bulmalıdır” dedi.
Cenevre’deki gayriresmî toplantıda tarafların altı iş birliği inisiyatifi üzerinde mutabık kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “BM Genel Sekreteri bu girişimleri anlamlı bir ilerleme ve yeni bir atmosfer olarak memnuniyetle karşılamıştı. Gençlik Teknik Komitesi, mezarlık restorasyonu ve iklim değişikliği konularında ilerleme sağladık. Ancak Rum liderliği, bu yeni çabayı baltalayan politikalarda ısrar etmektedir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Güney’den Güney’e geçiş koridorları yönündeki Rum liderliğinin tutumuna da değinerek, bunun Kuzey ile Güney arasında bir geçiş noktası teşkil etmediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi olarak María Ángela Holguín’in yeniden görevlendirilmesine işaret ederek,
“Temsilci Holguín’in çabalarına rağmen, Rum tarafı Genel Sekreter’in olumlu atmosfer vurgusunu zedeleyen adımlar atmaya devam etmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar şunları kaydetti:
“Yeni geçiş kapılarının açılmasının önemini ve Haspolat ile Akıncılar’da geçiş kapısı açılması yönündeki önerimi yineledim. Bu öneri, Metehan’daki trafik yoğunluğunu azaltmak için önemlidir. Geçtiğimiz yıl sekiz milyon geçiş kaydedildi. Metehan’daki yoğun trafik, her iki taraftaki ekonomik paydaşlar ve halktan ortak talepler doğmasına neden oldu. Yapıcı önerilerime rağmen, Rum tarafı geçiş koridorlarında ısrar etmektedir”.
“Birleşik Krallık her iki tarafa da eşit davranmalıdır”
Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşik Krallık’a “Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik politikasını gözden geçirme” çağrısı yaparak, garantör bir ülke olarak İngiltere’nin her iki tarafa da eşit davranmakla yasal ve ahlaki bir sorumluluğu bulunduğunun altını çizdi.
Direkt uçuşlar, ticaret ve temas konularını da gündeme getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Nisan 2004’teki Annan Planı referandumlarında Kıbrıs Türk tarafının yüzde 65 ile planı kabul ettiğini, Rum tarafının ise yüzde 76 ile reddettiğini hatırlatarak, uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkına yönelik izolasyonları sona erdirme sözü verdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini, Birleşik Krallık’a adadaki her iki tarafa da adil muamele ve garantörlük sorumluluğunu yerine getirme çağrısını yineleyerek tamamladı.
Cumhurbaşkanı Tatar’a, Londra’daki KKTC Temsilcisi Çimen Keskin, Cumhurbaşkanlığından Kerem Haser ve KKTC Temsilciliğinden Esma Eroğlu eşlik etti.