Cumhurbaşkanı Tatar kabulde yaptığı konuşmada, KKTC gerçeğinin artık dünyada ve tarihte yerini aldığını, Anavatan Türkiye ile son üç yıldır BM’de, AB’de ve dünyanın her yerinde KKTC gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğini paylaşmakta olduklarını kaydetti. 
Londra ve Zürih antlaşmalarına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağıydı. Şu anda bizim sürdürdüğümüz siyasetin esas temelinde bu vardır. Bizim sürdürdüğümüz siyasetin temelinde uluslararası bir antlaşmadan kaynaklanan parametreler vardır. Kıbrıs Türk halkı kurucu bir ortaktır. En az Rumlar kadar meşru ve egemendir. Silah zoruyla devletin dışına atılınca gayet doğal olarak devletimizi kurma çalışmalarımız başlamıştı”.

Federal çatı altında siyasi eşitliğin mümkün olmayacağını çünkü hedeflenenin Türkiye Cumhuriyeti’nin AB üyesi olmaması dolayısıyla, Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının son bulması yönünde olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, AB çatısı altında Rumların böyle bir durumda kuzeyi ele geçirmek için her şeyi yapacaklarını söyledi. 

Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının devam edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde siyasi eşitlik ile Türk tarafının ortaya koyduğu egemen eşitlik arasında büyük fark olduğunu kaydetti. 

1974’te bağımsızlık kazanan Kıbrıs Türk halkının asla 74 öncesine dönmek istemediğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, oluşan ekonomik yapının daha da güçlenmesi için Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.  Cumhurbaşkanı Tatar, enerji ve elektrik başta olmak üzere birçok adım atılmakta olduğunu belirtti. 

TMT Mücahit Derneği Başkanı Celal Bayar da, iki devletli siyasete destek verdiklerini ve devletimizi yaşatmanın şehitlere borcumuz olduğunu söyledi.