EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Mutlu Barış Harekâtı’nın ikinci safhası ve Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı’nın yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda vurguladı:

“Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı, 20. Yüzyıl’ın en büyük savaş suçlarından biridir”





20. Yüzyıl’ın en büyük savaş suçlarından biri olan Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı’nın yıldönümünde, faşist EOKA terör örgütü tarafından katledilen masum insanlarımızı büyük bir acı, rahmet ve özlemle anıyoruz.

Kıbrıs Türk Halkı’nın uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan egemenlik hakları hiçe sayılarak eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin silah zoruyla salt bir Rum devletine dönüştürülmesinin ardından ülke topraklarının yüzde 3’üne tekabül eden gettolarda yaşamaya mahkûm edilen Kıbrıs Türk Halkı, 11 yıl boyunca özgürlüğüne ve kimliğine sahip çıkmayı başarmış, dört gözle Türk askerinin adaya müdahalesini beklemiştir.

Anavatan Türkiye, uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 sabahı başlattığı Mutlu Barış Harekâtı’nın ikinci safhasını 14 Ağustos günü gerçekleştirerek Kıbrıs Türkü’nün yıllar boyu süren esaretini sona erdirmiş, Kıbrıs’ta sınırlar yeniden çizilerek halkımız özgürlüğe ulaşmıştır.
Dönemin Türkiye Başbakanı, nam-ı diğer Karaoğlan, rahmetli Bülent Ecevit’in 20 Temmuz günü ifade ettiği gibi, Barış Harekâtı, sadece adadaki Türklere değil, Rumlara da barış ve huzur getirmiştir.


Kıbrıs Türk Halkı’nın esaretine son veren Barış Harekâtı esnasında, Faşist EOKA terör örgütü, birçok masum, silahsız yüzlerce sivil Kıbrıs Türkü’nü katletmiştir. 

Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen ve kundaktaki bebekten yaşlılara kadar yüzden fazla insanın Faşist EOKA terör örgütü tarafından katledilmesi; 20. Yüzyıl’da Srebrenitsa Katliamı’yla birlikte yaşanan en çarpıcı savaş suçlarından biridir.

Yaşanan bu katliam, Kıbrıs Türkü’nün garanti ve güvenliği açısından Anavatan Türkiye’nin varlığının asla tartışma konusu olmayacağının tüm dünyaya tüm yalınlığıyla göstermiştir.

Yaşanan acı tecrübeler, Resmi müzakerelere geçilebilmesi için  egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kabul edilmesinin gerekliliğini her zaman bizlere hatırlatmaktadır. 
Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle tam bir uyum içerisinde sürdürdüğümüz yeni siyaset; başarısızlığı defaten kanıtlanmış ve tüketilmiş zeminin Kıbrıs Türk tarafı için geçerli olmadığının altını çizen, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına en gerçekçi yaklaşımdır ve bu siyasetten geri adım atmamız söz konusu olamaz.

Haziran ayı başında altını çizerek vurguladığımız teklifi bu acı yıldönümünde yinelemekte fayda görüyorum… Yıllardır bekletilen ve geçtiğimiz Ocak ayında sağlanan Atlılar toplu mezarının kazısının başlaması mutabakatı gecikmeli olarak başlamış ve 9 Ağustos 2023 tarihinde kayıplarımız bulmaya yönelik ilk kazma vurulmuştur.

Bilinen 37 kalıntının bulunmasına yönelik başlatılan çalışmaları ivedilikle sonuçlandırmak, insani olduğu kadar vicdani de bir sorumluluktur.

Bu çalışmaların sonuçlandırılması aynı zamanda Kıbrıs sorunun en insani yönü olan kayıplar konusunda büyük bir görevi yerine getiren Kayıp Şahıslar Komitesi’nin de çalışmalarına ivme kazandıracaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, toplumsal var oluş yıllarında toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyorum…