Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı anma, hatırlatma ve genç kuşaklara aktarma amacıyla Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Girne Kalesi’nde dün akşam final atışlarıyla düzenlenen kupa törenine katıldı.  
Kupa töreninin ardından mehteran eşliğinde bayrak yürüyüşü düzenlendi. 

Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmada, Türkiye Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız ve ekibine teşekkür ederek geleneksel hale gelen ve 16 farklı ülkeden KKTC’ye gelen yarışmacıların katılımıyla gerçekleşen okçuluk etkinliğinin düzenlenmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 
KKTC halkının halen büyük haksızlıklar ve izolasyonlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, 16 ülkeden yarışmacıların KKTC’de düzenlenen yarışmaya katılmalarıyla verilen desteğin önemine dikkat çekti. 

Cumhurbaşkanı Tatar, eşitlik temelinde bir antlaşma için çabaları sürdürürken karşı karşıya kaldığımız izolasyonların bizi yıldırmayacağını ifade etti. 
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yıl dönümünde tüm olumsuzluklara rağmen Kıbrıs Türk halkının yoluna kararlılıkla devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin her zaman olduğu gibi Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu söyledi ve bunun Kıbrıs Türk halkı için önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün mücadelesini dünyaya anlatma çalışmalarında başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti hükümet yetkilileri olmak üzere büyük gayretle çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. 

Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs Adası’nda hem kuzeye hem de güneye barış geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 öncesinde Kıbrıs Türk halkının büyük zulme uğradığını anımsattı. 

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında şunları kaydetti: 

“Kıbrıs Türk halkı meşruiyet temelinde müktesep hakkı ve egemenliği çerçevesinde ayrı bir halk olarak Kıbrıs’ta mücadelesini sürdürmektedir. Kıbrıs’taki kurucu halklardan biri olarak 1963 yılında devletin dışına itilmeleri sonrasında kendi devletlerini kurdu. KKTC olarak yolumuza devam ederken mutlak surette hak yerini bulacak ve Kıbrıs Türk halkı hak ettiği yere gelecektir. KKTC’yi daha ileriye taşımak için hep birlikte azimle çalışmalarımızı sürdürmek durumundayız.”