“Kıbrıs konusuyla ilgili olarak 27-29 Nisan tarihlerinde Cenevre’de yapılacak olan gayriresmi 5+BM toplantısı öncesinde, egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimiz halkımız tarafından büyük destek görürken, halkımızın birlik ve bütünlüğünü parçalamaya ve kutuplaşma yaratmaya yönelik provokatif haberler ile algı operasyonlarının artığını gözlemlemekteyiz. Bunların, Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan arasındaki sarsılmaz bağları da hedef aldığının bilincindeyiz.

Rum Yönetimi ile propaganda birimleri halkımızın ulusal değerlerini, ulusal liderlerini, Türk Mukavemet Teşkilatı’nı, Anavatan Türkiye’yi hedef alırken, beşinci kol faaliyetlerini yürütenler de aynı doğrultuda ve aynı hedeflere yönelik olarak harekete geçmiş durumdadır.

Belirli çevreler tarafından, bazı gazetelerde ve sosyal medyada Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş’a yönelik saldırılar yer alırken, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük’e yönelik olarak da çok çirkin ve seviyesiz saldırılar gündeme getirilmiştir. Bu saldırıların hangi amaçla yapıldığını da çok iyi biliyoruz.

Kıbrıs Türk halkının, Rum’a köle olmaması, özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanma mücadelesine 1940'lı yıllardan itibaren önderlik eden, bu mücadeleye damgasını vuran ve çok büyük hizmetleri bulunan Dr. Fazıl Küçük son nefesine kadar mücadeleye devam etmiştir. Atatürk ilkelerinden ilham alan ve “Kıbrıs meselesi Türkiyesiz halledilemez” diyerek bir yaşam boyu mücadele eden Dr. Fazıl Küçük’e hakaret etmek kimsenin haddine değildir. Bazı kişiler tarafından yapılan bu hakaretler Kıbrıs Türk halkına yapılmış hakaret niteliğindedir. Buna seyirci kalacak değilim. Dr. Fazıl Küçük’e yönelik olarak yapılan bu çirkin ve seviyesiz saldırıları şiddetle kınar, gereken yasal girişimlerin yapılacağını ve konunun takipçisi olacağımı belirtirim.”