EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 11 Temmuz Basın Günü mesajı

Osmanlı Devleti’ndeki yenileşme ve ıslahat hareketleri ile görülmeye başlanan ilk gazetelerden etkilenen Kıbrıs'taki Türk aydınlar da Kıbrıs’ta gazeteler çıkarmaya başlamışlardır ve 1889 yılında ilk kez bir Türk tarafından Osmanlı Türkçesi ile Saded isimli gazete yayın hayatına başlamıştır.
Saded’in yayın hayatına başlamasının anısına her sene 11 Temmuz’u Basın Günü olarak kutluyoruz.
Bu özel gün, bizlere ülke basın tarihinde basın kuruluşlarımızın üstlendiği tarihi sorumluluğu hatırlama, tarihsel süreç içerisinde basın kurumunun kat ettiği aşamaları, elde ettiği başarıları ve pek tabii ki yaşamakta olduğu etik ve yapısal sorunları irdeleme fırsatı sunmaktadır.
Kıbrıs Türk basının tarihi türlü zorlukları başarıyla aşarak halka hizmet noktasında saygın bir mertebeye erişmesi tarihi bilen herkesin malumudur…
İngiltere’nin Kıbrıs’ı tek yanlı ilhak etmesi sonucu 1914 yılından 1919 yılına kadar Ada’da sessizliğe bürünen Kıbrıs Türk basını, daha sonra küllerinden doğmuştur.
İngiliz yönetiminde faaliyet gösteren gazetelerin birçoğu 1931 İsyanı sonunda alınan önlemler ile İngiliz yönetiminin sansürüne ve baskısına uğrasa da, basınımız ENOSİS’e karşı Kıbrıs Türkü’nün sesi soluğu olmuştur… O günlerden günümüze hem sayısal hem de niteliksel anlamda büyük aşamalar kat eden ve güçlü bir geleneğe ulaşan Kıbrıs Türk Basını, görmeyene göz, işitemeyene kulak, konuşamayana dil olarak demokrasinin, çok sesliliğin ve her türlü düşüncenin gelişimine katkı sağlamıştır.
Kıbrıs Türk basını, kuşkusuz, gelişen teknolojik olanaklara bağlı olarak niceliksel manada artan ‘haber portalı’, ‘web sitesi’ gibi medya kanallarıyla bugün nüfusa oranla fazla sayıda basın odaklarıyla ülke siyasetine yön verme kapasitesine erişmiştir.
Teknolojik olarak gelişen, fiziki ve beşerî olanaklarını artıran Kıbrıs Türk Basını’nın aynı zamanda halkı aydınlatırken; tarafsız, doğru habercilik ve basın etik ilkelerini rehber edinmesi büyük öneme sahiptir.
Nesnel gerçekliği tahrip etmeden, hakikati anlatmayı bir sanat gören anlayışın tezahürü olması gereken basının bu noktada kendi kendini denetleyecek bir bütünlükte olması etik açıdan elzemdir. 
Gazetecilerin veya köşe yazarlarının fikir özgürlüğü kisvesi altında, nefret söylemine varacak şekilde herhangi bir şahsa, kuruma ve/veya düşünceye yönelik onur kırıcı, küçük düşürücü bir üslupla ve hasmane bir tutumla saldırılmaktan imtina etmeleri gerekmektedir.
Bu düzlemde de önümüzdeki dönemde atılması gereken adımların olduğu kanaatindeyim.
Her dönemde Kıbrıs Türk Halkı’nın sesi olarak Kıbrıslı Türklerin siyasetlerini, bakış açılarını, duruşlarını dünyaya yansıtan, toplumsal var oluş mücadelemize yadsınamaz katkısı olan Kıbrıs Türk basınına bugüne kadar emek veren herkesi can-ı gönülden tebrik ediyor, hayatta olmayanları saygıyla anıyorum. Tüm basın çalışanlarının 11 Temmuz Basın Günü’nü Basın en içten duygularımla kutluyor, saygılarımı sunuyorum.