Halkımızın, devletini, özgürlüğünü ve egemenliğini koruma mücadelemiz devam ederken, bu uğurda Limasol Direnişi’nde toprağa düşen aziz şehitlerimizi bir kez daha saygı, şükran ve minnetle anıyoruz. Mücadele tarihimizde “İkinci Plevne Savunması” olarak yer alan Limasol Direnişi’nde toprağa düşen şehitlerimizi, unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türk halkını yok edip, adayı Yunanistan’la birleştirmeyi hedefleyen Rum-Yunan zihniyeti de değişmemiş ve halen devam etmektedir. Kıbrıs Türk halkını “azınlık” gören bu zihniyete göre halkımızın siyasi eşitliği, egemenliği yoktur. Bu zihniyete göre halkımız azınlık haklarına razı olmalı, Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan uzaklaştırılmalıdır. Bunları geçmişte reddettik, şimdi de reddediyoruz. Kıbrıs’ta Türk varlığı olduğu sürece de Rum-Yunan ikilisinin bu hayallerinin gerçekleşmesinin imkanı da yoktur. Kıbrıs ikinci bir Girit asla olmayacaktır.
Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmek amacıyla uzun yıllardan beri sürdürülen müzakere süreçleri de Rum-Yunan ikilisin uzlaşmaz ve olumsuz tutumları nedeniyle bir sonuca ulaşamamıştır. Müzakere sürecinin başladığı günden bu yana Rum-Yunan ikilisi adil ve kalıcı bir anlaşmayı reddederken, halkımızın siyasi eşitliğini, egemenliğini ve tüm meşru haklarını da yok saymaktadır. Rum tarafının bu hakimiyetçi tutumu da asla kabul edilemez.
Uzun yıllardan beri gündemde bulunan federasyona dayalı çözüm modelinin, Annan Planı referandumu, Mont Pelerin ve Crans Montana görüşmelerinde çöktüğü ve bunun mümkün olmadığı gözler önüne serilmiş, Türk tarafının haklılığı bir kez daha görülmüştür. Bu gelişmeler sonrasında egemen iki eşit devlete dayalı çözüm modeli tarafımızdan gündeme getirilirken, Türkiye de bu görüşümüze destek vermiş, halkımız da bunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onaylamıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “federasyon bitmiştir, tek çözüm yolu iki ayrı devlettir” açıklaması da dünyaya önemli bir mesaj olurken, bizlere de büyük bir güç vermiştir. Bu yolda halkımızdan ve Türkiye’den aldığımız güç ve destekle kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.
Egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modeli için uğraşımız devam edecek ve bu yoldan geri adım atmayacağız. Temennimiz, Rum-Yunan ikilisinin tahriklerine ve gerginlik yaratma çabalarına son vermesi ve diyalog çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir. Çünkü, Kıbrıs ve bölge için en gerçekçi ve kalıcı çözüm şekli egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modelidir ve bu görüşümüz de uluslararası alanda da destek görmeye başlamıştır.
Covid-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler neticesinde Limasol Direnişi ve Şehitlerini anma töreni iptal edilirken, aziz şehitlerimizin yüreklerimizde yaşadığını belirtmek isterim. Limasol Direnişi’ni ve aziz şehitlerimizi bugün bir kez daha anarken, destansı bir direnişle kan ve can pahasına ulaştığımız bu noktadan geriye dönüş yoktur. Devletimizden, özgürlüğümüzden, egemenliğimizden vazgeçmeyeceğiz. Halkımızın ve yetişen yeni nesillerimizin geleceğini tehlikeye atmayacağız, Türkiye’nin garantörlüğünden ve Türk askerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Aziz şehitlerimiz, rahat uyuyunuz, emanetinizi asla çiğnetmeyeceğiz, sonsuza dek koruyacağız.