EN

CUMHURBAŞKANI SAYIN ERSİN TATAR’IN BAYRAK RADYO TELEVİZYON KURUMU RADYO VE TELEVİZYONUNDA YAPTIĞI 15 KASIM KKTC’NİN 37’NCİ KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLAMALARI AÇIŞ KONUŞMASI

"Çok değerli Kıbrıs Türk Halkı, sevgili kardeşlerim;
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Bir halk için en büyük erdemlerden biri kendi bağımsızlığını ilan etmek, kendi Devleti’ni kurmaktır.
20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile 15 Kasım 1983, Kıbrıs Türk tarihinin en önemli günlerinin başında gelmektedir.
15 Kasım 1983 günü egemenliğimizin simgesi Cumhuriyet Meclisimiz toplanmış ve oy birliği ile bağımsızlık bildirgemizi onaylamış, Devletimizin ilanını kararlaştırmıştır.
1974 öncesinde cemaat statüsünde tükenişe doğru giderken bugün Devlet sahibi bir halk noktasına gelmiş bulunuyoruz.
Gururluyuz.
Güven içindeyiz.
Cumhuriyetimizin kıymetini bilerek, onu daha güzel günlere taşıma çabası içinde olmalıyız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni esenlendirerek, yüceltmeliyiz.
Bir çözüm ve anlaşma bizim de talebimizdir ama bunun başarılabilmesinin sadece bizim özverimizle elde edilmesi mümkün değildir.
Ve şurası da bir gerçek ki komşularımız henüz 1974 öncesine dönme, bizi kendi idareleri altına sokma hayalinden vazgeçmiş değildirler.
Güncel gelişmelere yarın Doktor Fazıl Küçük Bulvarı’nda yapacağım konuşmada değineceğim, ancak şu noktaların altını bir kez daha çizmekte fayda görüyorum:
Değerli kardeşlerim; Bölgemizde çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır.
Kafkasya’da Ortadoğu’da, Doğu Akdeniz’de Kuzey Afrika’da olup bitenleri iyi değerlendirmeliyiz.
Tarihten mutlaka ders çıkarmalıyız.
Bölgemizde enerji ve ticaret odaklı ciddi bir uluslararası rekabet, mücadele vardır.
Biz eğer Devletimizden koparsak, Anavatan Türkiye ile garantörlük ve kardeşlik ilişkilerimizi devam ettirmezsek, haklarımızı ve özgürlüğümüzü korumakta sıkıntı yaşayabiliriz.
Yarınlarımızın ne olacağı bizim bugünkü duruşumuzla şekillenecektir.
Eğer biz birlik beraberliğimizi bozarsak, Devletimizden, egemenliğimizden, topraklarımızdan, güvenliğimizden taviz verebileceğimiz izlenimi yaratırsak Rum tarafı 1974 öncesine dönüş hayalini sürdürecektir.
Benim tutumum tamamen sizlerin özgürlüğünü, egemenliğini, refah ve mutluluğunu, gözetmeye yöneliktir.
Tabii ki, tüm Devletlerin olduğu gibi bizim de bazı sorunlarımız vardır.
Tabii ki çok daha iyi noktalarda olabilirdik.
Ama olamadık diye kendi bindiğimiz dalı, kendi yarattığımız bir değeri, Devletimizi de gereksiz şekilde yıpratmayalım.
Ben yürekten inanıyorum ki tüm Dünyayı olumsuz yönde etkileyen salgın süreci geride kaldıktan sonra ülkemiz hızlı bir yükseliş dönemine girecektir.
Cumhurbaşkanınız olarak ben, tüm kesimlerin yanındayım ve sorunlarınızın giderilmesi için sizlerle, hükümetimizle, Türkiye ile devamlı bağlantı içinde olacağım.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizmde, yüksek öğrenim sektöründe, bilişimde, hafif sanayide, emlak sektöründe, endüstriyel tarım ve hayvancılıkta ileri gitmek için çok uygun koşullara sahiptir.
Türkiye’den gelen suyun kullanıma girmesi ile tarımda yep yeni bir döneme girilmiştir.
Yeter ki Devlet etkin ve üretken bir yapıya kavuşsun.
Yeter ki alt yapımız daha da güçlü bir hale gelsin.
Bakınız şu sıralarda Türkiye’nin katkıları ve yerel olanaklarımızla sağlıkta önemli atılımlar yapıyoruz.
Lefkoşa’da yapımı kısa sürede tamamlanan Acil Durum Hastanesi’ni Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile yarın açıyoruz.
İnşallah yakında 500 yataklı yeni Devlet Hastanemizin de temelini atmış olacağız.
Ben bu vesile ile bir kez daha Sayın Erdoğan’a ve onun şahsında tüm Türkiye’ye bizlere salgın süreci ve onun dışında, çok önemli destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Girne’deki yeni hastane ile birlikte Güzelyurt’ta yapımı yıllardır devam eden hastane inşaatları da mümkün olan en kısa süre içinde tamamlanacaktır.
Başlatılan yol çalışmaları ile yeni havalimanımızın en kısa sürede tamamlanması alt yapımızda ciddi bir gelişme sağlayacaktır.
Benim beklentim, bir an önce hükümetimizin kurulması ve Türkiye ile 2021 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün salgın sürecinin yaralarını saracak, salgın sürecinden olumsuz şekilde etkilenen sektörlerin ayakta kalmalarını sağlayacak, döviz fiyatlarının yükselmesi sonucu düşen alım gücünü iyileştirecek bir içerikte imzalanmasıdır.
Herkes bu konuda sorumlu bir tutum içinde olmalıdır.
Unutmamalıyız ki, dünyanın gördüğü en öldürücü, en yıkıcı salgın süreçlerinden birinin içinden geçmekteyiz.
Tabii salgın demişken önlemlere sıkı sıkıya uymaya devam etmemiz gerektiğinin altını bir kez daha çizmekte de fayda görüyorum.
Değerli kardeşlerim, biliyorsunuz seçildikten sonra Rum liderle tanışma yemeğinde bir araya geldik.
Kendisine samimi ve açık konuştum…
Bu tarihi yıldönümünde bir kez daha ifade ediyorum; Biz Kıbrıs’ı bölgeye örnek bir barış ve uzlaşı Adası yapmak istiyoruz.
Gerginlikten krizden yana değiliz.
Ancak bunun için bazı gerçeklerin artık kabul edilmesi lazımdır.
Federasyon görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Bölgede yaşanan gelişmeler ortadadır.
Artık, mevcut kalıpların dışına çıkılarak yeni fikirler, modellerle masaya oturmalıyız. Bunların başında da iki devlete dayalı çözüm gelmektedir.
Sürdürülebilir ve gerçek olan iki devletliliktir ve ancak egemen eşitlik temelinde bir anlaşma mümkün olabilir.
İki ayrı Devlet çatısı altında yaşayan iki halk olarak işbirliği yapmakla işe başlamamız en doğrusudur.
Rum komşularımız hayalden vazgeçip Kıbrıs’ın bizim de vatanımız olduğu gerçeğini, Kıbrıs’ta bizim de egemenlik hakkımız olduğunu kabul etmelidirler.
Aksi takdirde herkes yolunda gitmeye devam edecektir.
Bu düşüncelerle, başta özgürlük mücadelemizin lideri Doktor Fazıl Küçük ve Devletimizin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere 15 Kasım 1983’te Cumhuriyet’in ilanı noktasına gelinceye dek görev yapmış ancak aramızda olmayan herkesi rahmetle, aramızda olanları sevgiyle, saygıyla anıyorum.
Tarihsel süreç içinde Kıbrıs Türk Halkı’na hizmet veren herkese en derin sevgi ve saygılarımızı sunuyorum.
Bugünlere gelmemizi sağlayan aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 37 yaşında olmuştur.
Devletimiz bizim egemenliğimizdir, özgürlüğümüzdür, irademizdir.
Masadaki dayanağımız, gücümüz, geleceğimizin güvencesidir.
Hepinizi sevgiyle kucaklıyor, bir kez daha Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum."