Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmasında, “Bugün bir hayalin gerçekleşmesinin gururunu yaşıyoruz” diyerek Kıbrıs’a su getirilmesi projesinin başlangıçta bir hayal olarak görüldüğünü ancak  bu projenin hayata geçtiğini görmekten dolayı duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi ve başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’ne ve tüm çalışmalarda emeği geçenleri kutlayarak teşekkürlerini sundu. 

“Projeye başlamak en zor noktasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anamur’da baraj yapılırken üç köyün tahliye edildiğini ve yeniden bu köylerin rehabilite edildiğini anımsatarak, “Köy halkını KKTC’den bir kez daha kucaklıyorum... Anamur’a sevgi ve saygılarımı iletiyorum” dedi.

Geçitköy’de oluşturulan baraja 75 milyon metre küp su ulaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bir dönem oluşan arızanın Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yapılan çalışma sonrası, pandemi ve kötü hava koşullarına rağmen süratli bir şekilde tamir edildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Tatar, kurak ve susuz bir ülke olarak yapılan çalışma sonrası yeniden suyun akmaya başlamasıyla Anadolu’dan akan suyun o kesinti döneminde ne kadar önemli olduğunu gördüğümüzü belirtti. 

Cumhurbaşkanı Tatar, tünelin açılışıyla ve iletim tünel hatlarındaki gelişmeyle Güzelyurt ve Mesarya Ovaları’na ulaşacak su ile üretimin artacağını, narenciye ve tarımın daha verimli hale geleceğini belirterek,  ülke içerisinde pompalama ve borularla çoğu noktada akan suyun yanı sıra tarımsal faaliyetlerin de gelişmesinin insanımıza büyük umut olduğunu dile getirdi. 

Anavatan Türkiye ile birlikte, egemen KKTC  devletinin güçlenmesinin, ekonomimizin ivme kazanmasının, üretim yapımızın daha verimli hale gelmesinin ve geleceğe umutla ve güvenle bakabilmemizin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Çalışmanın hayırlara vesile olmasını temenni ederim... Anadolu halkına ve Türk ulusuna minnetlerimi ve şükranlarımı sunarım” dedi.  

Törene Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı bağlantıyla katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Törende ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Başbakanı H. Ersan Saner, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu birer konuşma yaptı.


Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı bağlantıyla katıldığı törendeki konuşmasında, anlamlı bir törende bulunmaktan bahtiyarlık duyulduğunu kaydetti ve KKTC’nin bir ada ülkesi olaması ve kısıtlı doğal kaynaklardan dolayı son 30 yıldır giderek artan bir susuzluk yaşadığını, aşırı çekim neticesinde yeraltı suyuna deniz suyu karıştığını ve suyun böylece tuzlandığını belirtti.

Dünyada eşi benzeri olmayan projeyle KKTC’nin tamamına memba suyu kalitesinde içme ve kullanma suyu sağladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıl meydana gelen arızayı da en kısa sürede çözüme kavuşturduklarını, böylece Türkiye ile KKTC arasındaki tarihi, kültürel, coğrafik bağlara bir yenisini eklediklerini kaydetti.

Cenevre’de düzenlenen gayriresmi 5+1 toplantısının istiklal ve istikbal mücadelelerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türkleri’nin bu toplantıda kalıcı çözüm yolunda yeni, makul önerilerde bulunduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

“Raf ömrünü tamamlamış modeller üzerinde vakit harcamak yerine artık adada farklı kültür, din, dil ve geleneklere sahip iki ayrı halkın iki ayrı devletin kabul edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Biz de Tatar liderliğinde  Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’de yaptığı önerilere tam destek verdik . Bu vesileyle Tatar’ı Cenevre’de gösterdiği liderlik ve kararlı tutum nedeniyle tebrik etmek istiyorum.  Kıbrıs’ta  çözümsüzlüğün bedelini artık kimse Kıbrıs Türk tarafına ödetemez. Maraşla ilgili attığı adımlar Kıbrıs Türk halkının adadaki hukuksuzluğa daha fazla tahammül etmeyeceğini göstermiştir.”

Kıbrıs’ta bir çözümün hayaller değil gerçekler üzerinde inşa edilmesinin şart olduğunu belirten Erdoğan, yeni bir müzakere süreci olacaksa, bunun artık 2 toplum değil 2 devlet arasında yürütülmesi, 2 devletin nasıl iş birliği yapabileceğinin belirlenmesi gerektiğini kaydetti ve öncelikle Kıbrıslı Türkler’in  egemen eşitliğiyle eşit statüsünün teyit edilmesi ve müzakerelerin bundan sonra başlaması gerektiğini dile getirdi.


 “KKTC’nin kaderini kendi kaderimizden asla ayrı görmedik, görmüyoruz, KKTC halkının refahı, kendi ayakları üzerinde güvenle durabilmeleri, kalkınması ve gelişmesi öncelikli hedefimizdir” diyen Erdoğan, salgın döneminde de Kıbrıs Türkleri’ni asla kaderine terk etmediklerini kaydetti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

 “Sanayiden eğitime, savunmadan bilişime, tarımdan turizme kadar çok geniş bir yelpazede birbirinden önemli projeleri hayata geçirdik. Kıbrıs Türk halkını teslim almaya yönelik insanlık dışı tecridin üstesinden ancak bugün açılışını yaptığımız somut altyapı projeleriyle gelebilir. Bizler, tek yürek, tek bilek hareket edersek, Allah'ın izniyle önünüzde durabilecek hiçbir engel, hiçbir zorluk yoktur. Anavatan ve garantör Türkiye bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır”.