Cumhurbaşkanı Tatar TRT WORLD’e konuştu: “Kıbrıs Türk tarafı olarak kendi devletimizle devam etme konusunda ısrarcıyız ama iş birliğine hazırız, müzakereye hazırız”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile telefon görüşmesinde iki devletli çözüme işaret ettiğini ve iki devletli çözümün yalnızca adadaki iki taraf için değil, yeni bölgesel iş birliği fırsatları bakımından herkes için kazan kazan durumu sağlayacağını söylediğini belirterek, “Telefon görüşmesinde Kıbrıs sorununu gündeme getirmesi beni çok mutlu etti, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ederim” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafı olarak kendi devletimizle devam etme konusunda kararlı olduklarını ancak iş birliğine ve müzakere etmeye hazır olduklarını kaydetti.
“ANLAŞMA YOLUYLA ELDE EDİLECEK ÇOK FAZLA KARŞILIKLI KAZANÇ MEVCUT”
TRT WORLD’e konuk olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Üst Düzey Yetkilisi Jane Holl Lute ile verimli bir görüşme yaptıklarını, Cenevre’de yapılacak olan gayri resmi toplantıya KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından yürekten desteklenen görüşleri ortaya koyacaklarını ve egemen eşitlik konusunda kararlı olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Şimdiye kadar masada olan her şey federal bir yapıydı. Şimdi Kıbrıs adasında yan yana var olan, çeşitli konularda iş birliği yapan, egemen eşitlik temelinde iki farklı eşit devletten bahsediyoruz. Bir sonuç alırsak, Kıbrıslı Rumlar da dahil olmak üzere tüm Kıbrıslılar faydalanacaktır çünkü anlaşma yoluyla elde edilecek çok sayıda karşılıklı kazanç potansiyeli mevcuttur” dedi.
“KIBRIS’TAKİ GERÇEKLER TEMEL OLARAK İKİ EŞİT DEVLET İLE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİMİZİ GÖSTERİYOR”
Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten bugüne sorun yaşanmadığını, barış ortamında kan dökülmediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“1974’ten beri adada var olan barış için elimizden geleni yapmaya hazırız. 1974'ten bu döneme ise hiçbir sorun yaşanmadı ve kan dökülmedi. Dolayısıyla bu barış ortamını korumak çok önemlidir. Bu nedenle Kıbrıs'taki gerçekleri görmeliyiz. Kıbrıs'taki gerçekler temel olarak iki eşit devlet ile yolumuza devam edeceğimizi gösteriyor”.
“Bir çözüm bulunmazsa Kıbrıslı Türkler de Kıbrıslı Rumlar da kendi yolunda ayrı ayrı ilerleyecektir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, anavatan, garantör ülke ve Doğu Akdeniz’deki lider ülke olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bizlere verdiği tam destek ile güvende hissettiğimizi belirtti.
“AVRUPA BİRLİĞİ TARAFTIR”
Bir soru üzerine, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell ile görüşmesinde de ifade ettiği gibi Kıbrıs Rum tarafının ve Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olması nedeniyle Avrupa Birliği’nin taraf olduğunu, müzakere masasına oturmalarının lehimize olmayacağını ve masaya her iki tarafın da onay verdiği kişilerin ve tarafların katılabileceğini söyledi.
“İNGİLTERE, İKİ TARAFIN ANLAŞMAYA VARMASINA YARDIMCI OLMAK İÇİN AKTİF KATILIM GÖSTERİYOR”
Başka bir soruya yanıt olarak, İngiltere’nin Kıbrıs sorununu iyi bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin masaya konuyu bilmeleri nedeniyle değil garantör devlet olmaları nedeniyle oturacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin iki tarafın anlaşmaya varması için aktif katılım gösterdiğini ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın açık ve net bir şekilde Kıbrıs’ta anlaşmaya varılacaksa, her iki tarafın da makul ve esnek olması gerektiğini söylediğini sözlerine ekledi.
“ANLAŞMA YOLUYLA ELDE EDİLECEK ÇOK FAZLA KARŞILIKLI KAZANÇ MEVCUT”
TRT WORLD’e konuk olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Üst Düzey Yetkilisi Jane Holl Lute ile verimli bir görüşme yaptıklarını, Cenevre’de yapılacak olan gayri resmi toplantıya KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından yürekten desteklenen görüşleri ortaya koyacaklarını ve egemen eşitlik konusunda kararlı olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Şimdiye kadar masada olan her şey federal bir yapıydı. Şimdi Kıbrıs adasında yan yana var olan, çeşitli konularda iş birliği yapan, egemen eşitlik temelinde iki farklı eşit devletten bahsediyoruz. Bir sonuç alırsak, Kıbrıslı Rumlar da dahil olmak üzere tüm Kıbrıslılar faydalanacaktır çünkü anlaşma yoluyla elde edilecek çok sayıda karşılıklı kazanç potansiyeli mevcuttur” dedi.
“KIBRIS’TAKİ GERÇEKLER TEMEL OLARAK İKİ EŞİT DEVLET İLE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİMİZİ GÖSTERİYOR”
Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten bugüne sorun yaşanmadığını, barış ortamında kan dökülmediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“1974’ten beri adada var olan barış için elimizden geleni yapmaya hazırız. 1974'ten bu döneme ise hiçbir sorun yaşanmadı ve kan dökülmedi. Dolayısıyla bu barış ortamını korumak çok önemlidir. Bu nedenle Kıbrıs'taki gerçekleri görmeliyiz. Kıbrıs'taki gerçekler temel olarak iki eşit devlet ile yolumuza devam edeceğimizi gösteriyor”.
“Bir çözüm bulunmazsa Kıbrıslı Türkler de Kıbrıslı Rumlar da kendi yolunda ayrı ayrı ilerleyecektir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, anavatan, garantör ülke ve Doğu Akdeniz’deki lider ülke olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bizlere verdiği tam destek ile güvende hissettiğimizi belirtti.
“AVRUPA BİRLİĞİ TARAFTIR”
Bir soru üzerine, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell ile görüşmesinde de ifade ettiği gibi Kıbrıs Rum tarafının ve Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olması nedeniyle Avrupa Birliği’nin taraf olduğunu, müzakere masasına oturmalarının lehimize olmayacağını ve masaya her iki tarafın da onay verdiği kişilerin ve tarafların katılabileceğini söyledi.
“İNGİLTERE, İKİ TARAFIN ANLAŞMAYA VARMASINA YARDIMCI OLMAK İÇİN AKTİF KATILIM GÖSTERİYOR”
Başka bir soruya yanıt olarak, İngiltere’nin Kıbrıs sorununu iyi bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin masaya konuyu bilmeleri nedeniyle değil garantör devlet olmaları nedeniyle oturacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin iki tarafın anlaşmaya varması için aktif katılım gösterdiğini ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın açık ve net bir şekilde Kıbrıs’ta anlaşmaya varılacaksa, her iki tarafın da makul ve esnek olması gerektiğini söylediğini sözlerine ekledi.