EN

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, 9’uncu ölüm yıl dönümünde anıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rauf Raif Denktaş Anıtı’nda düzenlenen anma törenine katıldı.

Fotoğraflar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, aramızdan ayrılışının 9’uncu yılında Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı sevgi, saygı ve minnetle andığını ifade ederek başladığı tören konuşmasında, Rauf Raif Denktaş’ın çok erken yaşlarda Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak için mücadele vermeye başladığını kaydetti. R.R. Denktaş’ın, Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde aldığı etkin rolü ilk önce Halkın Sesi gazetesinde yazdığı yazılarla ve Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşları ile Anavatan Türkiye’den uzak olan Kıbrıs Türk halkının yakınlaştırılması için kurduğu temaslarla ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar sözlerine şöyle devam etti:

“TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜK HAKKINI KAZANMASINDA R. R. DENKTAŞ’IN ÇOK ÖNEMLİ ROLÜ VAR”

“1960 müzakerelerinde Londra-Zürih anlaşmasının altına imza atılırken Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ve kurucu ortağı olması ve aynı zamanda da fevkalade önemli olan geleceğimizi kurtaracak Garanti ve İttifak anlaşmaları ve Türkiye’mizin Kıbrıs’ta etkin ve fiili garantörlüğünü o anlaşmalara konulmasında Rauf Raif Denktaş’ın çok önemli bir rolü vardır. Kendisine müteşekkürüz.

1963 saldırılarından sonra Türkiye’nin uçaklarını buraya garantörlük hakkından dolayı gönderebilmesi, 1974’te Mehmetçik’in adaya ayak basması yine o garantörlük hakkına bağlıydı. Bu garantörlük hakkının Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ve ekine konulmasında Rauf Raif Denktaş’ın etkin rolü vardır. Dolayısıyla bunu tarihe kaydetmek için bir kez daha 9’uncu ölüm yıl dönümünde not etmek istiyorum.”

EGEMEN EŞİTLİK TEMELİNDE YAN YANA YAŞAYAN İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE İKİ DEVLET

Cumhurbaşkanı Tatar şunları kaydetti:

“Ben de Sayın Denktaş’ın bir öğrencisiyim. Çocukluğumdan bu yana, babamın bana verdiği öğütler, onun söylemleriyle yetişmiş, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak ona buradan vaat ediyorum: BM’ye, AB’ye, yabancılara, artık federal temelde bir antlaşmanın tarihe karıştığını çünkü hiçbir zaman iyi niyetli bir müzakere süreciyle karşı karşıya kalmadığımızı, netice itibarı ile Crans Montana’dan sonra egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan iş birliği içerisinde, iki devletin var olması ile Kıbrıs’ta ancak adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varılacağını, gür sesimizle, halkımızın da desteğiyle, Türkiyemiz ile tam bir uyum içerisinde dünyaya haykırmaya devam ediyoruz.”

“KKTC’NİN KURULUŞU, EŞİTLİĞİMİZİN KANITLANMASI İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIYDI”

Özel Temsilci Ergün Olgun’un kitabına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, Rauf Raif Denktaş’ın yıllarca verdiği mücadele, müzakere masasında “cesur yürek” olarak karşı tarafa Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını savunduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “verdiği mücadeleyle 1974’ten sonra karşı tarafın tüm itirazlarına rağmen uluslararası camiaya bizim eşitliğimizin kanıtlanabilmesi için, halkının tam onayıyla 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve onun Kurucu Cumhurbaşkanımız olarak tarihe geçmesi Kıbrıs Türk halkının tarihinde bir dönüm noktasıydı” dedi.

1983’ten sonra verilen mücadelede Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına karşı yaptığı haksızlıklara, Kıbrıs adasının tümü Güney Kıbrıs’a aitmiş gibi acımasızca yapılan siyasete, Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargolara ve izolasyonlara karşın Kıbrıs Türk halkının direnişine önderlik ettiğini söyledi.

“SON NEFESİNDE BİZLERE EGEMENLİĞE, DEVLETE VE TÜRKİYE’YE SARILIN DİYEREK VEDA ETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Tatar, Rauf R. Denktaş ile yaptığı sohbetlerin bir tanesinde, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı öncesinde, Atatürk’ün rüyasına girdiğini ve “Sayın Denktaş... Konjonktür değişmiştir” dediğini ve erken saatlerde Asaf İlhan’ın telefonuyla uyanarak “Hayırlısı olsun. Müjde veriyorum, Türk askeri adaya çıkıyor” demesiyle Sayın Rauf Raif Denktaş’ın hayatının en önemli, en duygusal anını yaşadığını kendisine anlattığını belirtti. Cumhurbaşkanı Tatar, “(Rauf Raif Denktaş) Türk askerini tekrar adaya getiren adam olarak anılmak istemektedir. Son nefesinde de bizlere egemenliğe, devlete ve Türkiye’ye sarılın diyerek veda etmiştir” dedi.