TC Cumhurbaşkanı Erdoğan- KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ortak basın toplantısı
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar:
- "Türkiye'nin beşli konferans önerisi, Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şanstır"
- "Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ama halkımızın, milletimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine asla razı olmayız"
-“Denizdeki kaynaklar için bile bizimle uzlaşmaya yanaşmayan Rum tarafından bizimle anlaşmasını beklemek hayaldir. Kimsenin bizi Rum tarafının bilerek oynadığı oyunlara bağlı kılma hakkı ise yoktur. Biz, hep ifade ettiğim üzere Türkiye ile uyum ve iş birliği içinde ileriye doğru gerekli adımları atmakta kararlıyız"
- "Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin ele alınması için KKTC'nin de katılacağı bir konferans toplanması öneriniz de bize göre son derece gerçekçi ve yapıcıdır"
- "Federasyon masalı masal olmaya devam ediyor. Esas olarak gerçeklere baktığımızda Kıbrıs'ın Rum tarafında da buna inanan yok ama alışılmış bir süreç"
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Türkiye'nin beşli konferans önerisi, Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şanstır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı görevini devraldıktan sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye düzenleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC'nin açıkça reddetmesine rağmen Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri varlığı ile etkin garantörlük hakkını sıfırlama hedefinin vazgeçilmez bir anlaşma koşulu olarak masaya getirildiğini belirterek, "Türkiye'nin beşli konferans önerisi, Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şanstır" mesajını verdi.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin ele alınması için KKTC'nin de katılacağı bir konferans toplanması önerisinin de son derece gerçekçi ve yapıcı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, "Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ama halkımızın, milletimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine asla razı olmayız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Denizdeki kaynaklar için bile bizimle uzlaşmaya yanaşmayan Rum tarafından bizimle anlaşmasını beklemek hayaldir" dedi.
“Sizinle iki kardeş devletin ortak konularını ele almaktan son derece memnunum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a daveti için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Ankara'da bulunmaktan, bir kez daha sizinle iki kardeş devletin ortak konularını ele almaktan son derece memnunum." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin kardeş devlet olmasının yanı sıra aynı zamanda ana vatan olduğunun altını çizerek, "Köklerimiz buradan Kıbrıs'a gitmişlerdir. Türkiye, Kıbrıs Türklerinin varoluş ve özgürlük mücadelesini ilk günden itibaren maddi, manevi ve askeri olarak desteklemiştir" diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının 21 Aralık 1963-20 Temmuz 1974 arasında Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünü kullanarak yaptığı askeri müdahaleler, sağladığı diğer destekler sayesinde ayakta durabildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, "Türkiye, 15 Temmuz 1974'te Rum EOKA-B terör örgütü ve Yunan cuntası tarafından gerçekleştirilen darbe sonrasında Kıbrıs Helen Cumhuriyeti'nin ilan edilmesi karşısında garantörlük hakkını kullanarak tek başına harekete geçmeseydi ne olurdu, herkes düşünmelidir" açıklamasında bulundu.
Tatar, birilerinin hala Türkiye'yi KKTC'de işgalci olarak suçlamaya kalkışmasının anlamsız ve tarihi gerçeklere aykırı olduğunu vurguladı.
“Türkiye, bugün de Kıbrıs'ta barışın sürmesinin yegane sağlayıcısı”
Türkiye'nin, Kıbrıs Türklerinin çağrısı üzerine can ve mal güvenliği, egemenlik ve özgürlüğü için 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs'a bir askeri müdahalede bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye'nin bugün de Kıbrıs'ta barışın sürmesinin yegane sağlayıcısı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve KKTC'nin, Kıbrıs konusunun adil, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma ile sonuca bağlanması için pek çok kez üzerine düşeni yaptığını, 2017 yılında Crans Montana'da yaşananların bunun en son kanıtı olduğunu belirtti
“Rum tarafı hala 1974 öncesine dönme hayalinde"
Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
"Kıbrıs görüşme süreci Crans Montana'da bir kez daha çökmüşse, bunun sebebi Kıbrıs Rumlarının yönetimi, egemenliği eşitlik temelinde bizimle paylaşmaya hazır olmamasıdır. Rum tarafı hala 1974 öncesine geri dönmenin hayali içindedir. Bu nedenledir ki bizlerin açıkça reddetmemize rağmen Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri varlığı ile etkin garantörlük hakkını sıfırlama hedefini vazgeçilmez bir anlaşma koşulu olarak masaya koymuşlardır. Hal böyleyken, Türkiye'nin ortaya koyduğu 5'li konferans önerisi bize göre Kıbrıs konusunda bir anlaşma ile neticeye bağlanması için son şanstır."
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC'nin egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün görüşme masasına gelmesi ve bir anlaşmanın mümkün olup olamayacağının belirlenmesi açısından bu toplantının belirleyici olacağı görüşünde olduğunu ve öneriyi desteklediğini belirterek, "Öte yandan Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin ele alınması için KKTC'nin de katılacağı bir konferans toplanması öneriniz de bize göre son derece gerçekçi ve yapıcıdır” diye konuştu.
"Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ama halkımızın, milletimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine de asla razı olmayız" mesajını veren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hidrokarbon konusunun Kıbrıs Rum tarafı için bir samimiyet testi olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, "Denizdeki kaynaklar için bile bizimle uzlaşmaya yanaşmayan Rum tarafından, bizimle anlaşmasını beklemek hayaldir. Kimsenin bizi Rum tarafının bilerek oynadığı oyunlara bağlı kılma hakkı ise yoktur. Biz, hep ifade ettiğim üzere Türkiye ile uyum ve iş birliği içinde ileriye doğru gerekli adımları atmakta kararlıyız. Sizlerin desteği ile önümüzdeki dönemde daha fazla dış temas yapmak, tezlerimizi anlatmak, uluslararası alanda daha çok görünür olmak istiyoruz ve bunun Rum-Yunan ikilisinin oyunlarının bozulmasında etkili olacağı inancındayız” vurgusu yaptı.
"Maraş 'hayalet kent' olmaktan çıkacak"
Cumhurbaşkanı Tatar, Kapalı Maraş'ın, belirlenen yol haritasına uygun olarak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayetli, kararlı duruşu sayesinde açıldığına işaret ederek, "İnşallah Maraş bir 'hayalet kent' olmaktan çıkacak ve ülke ekonomimize, insanlığa yeniden bir turizm cenneti olarak hizmet verir noktaya gelecektir" dedi.
Son iki yılda Türkiye ile KKTC arasında mal boyutu 3,2 milyar lirayı bulan 2 ayrı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü imzalandığına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin, KKTC'nin halen devam eden salgın sürecinde Kıbrıs Türkü'nün hep yanında olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Sizin bizzat verdiğiniz destek sonucu yapımına başlanan 100 yataklı, modern Acil Durum Hastanemiz 2 ay gibi bir süre içerisinde tamamlanma aşamasına gelmiştir. İnşallah çok yakında sizlerin de teşrifleri ile sağlık alt yapımıza büyük katkı sağlayacak bu hastaneyi açmış olacağız. Bu arada, kopan Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti deniz altından su taşıma boru hattının da sizlerin yakın ilgisi ile onarılarak hizmete girmesinden duyduğumuz memnuniyeti burada yinelemek ve bir kez daha sizlere Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür etmek istiyorum. Dileğimiz önümüzdeki dönemde Ercan Havalimanı'nın bitirilmesi, yol sorunlarımızın aşılması, reel sektörün salgın neticesi içine düştüğü sıkıntıları geride bırakarak, bir ekonomik atılım içine girilmesidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'yle iş birliği içinde iki ülke hükümetlerine bu yönde her türlü desteği sağlayacağını kaydeden Tatar, "Sizin de ifade ettiğiniz üzere eğer Kıbrıs Türk halkının refah seviyesini yukarı çıkarabilirsek, ki bence bu hedef gerçekçi ve mümkündür, Kıbrıs konusunda da istediğimiz sonuca varmak kolaylaşacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“Kıbrıs'ta ister kabul ederler, ister etmezler, yan yana yaşayan iki devlet vardır"
Cumhurbaşkanı Tatar, Kapalı Maraş'ta bulunan taşınmazlara ilişkin de açıklama yaparak, "Oradaki eski mal sahiplerine mallarının Taşınmaz Mal Komisyonu marifetiyle iade etmek ve insan hakları bakımından, onların mağduriyetlerini 46 yıl sonra devam ediyor olmasını engellemek açısından yapılan, doğru bir harekettir” diye konuştu.
Kapalı Maraş'ın Gazimağusa içinde kalan bir bölüm olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, "Sahil şeridi ve oradaki zenginliklerin insanlığın kullanımına iade edilmesi bizden beklenen ve bize yakışandır. Bu KKTC için de bir umuttur, çünkü orada muazzam bir potansiyel var. Dünya markası bir yer ve belki de Doğu Akdeniz'de en güzel sahil şeridi orada" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC'nin son 40 yılda statüsünün yükseldiğine de dikkati çekerek, "Atalarımızın verdiği mücadele, ama kritik noktalarda da ana vatanımız Türkiye'nin desteği ile Doğu Akdeniz'de artık statüsü yükselmiş bir devletimiz vardır, bu devletin adı KKTC'dir. Bütün dünyaya bu vesileyle tekrar seslenmek istiyorum; Kıbrıs'ın gerçeği de budur. Kıbrıs'ta ister kabul ederler, ister etmezler, yan yana yaşayan iki devlet vardır” vurgusunu yaptı.
Geçmişte Kıbrıs Adası'nda hükümetin iki eşit ortağı olduğunu, ancak 1963'te Kıbrıslı Türklerin dışlandığını, hatta soykırıma uğradığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs Türkü direnebilmiştir, çünkü bizim atalarımızdan ve genlerimizden gelen bir direniş, mücadele kabiliyetimiz vardır" değerlendirmesinde bulundu.
"Federasyon masalı masal olmaya devam ediyor"
Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs sorununun çözümü noktasında gösterdiği iyi niyete karşılık bulamadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Tatar, yeni bir siyaset geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Ada'da eşit haklara sahip, yan yana yaşayan ve iş birliği içinde iki devlet fikrinin kendisinin seçilmesiyle halk tarafından da onaylanan bir siyaset olduğunu belirten Tatar, "Dün Rum tarafı gazetelerinde benim seçilmemle ilgili makaleler vardı. Orada açık açık ifade ediliyor. (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos) Anastasiadis, kendisine gösterilen iyi niyeti son anda terketti, çünkü seçim gailesi vardı. Anastasiadis kabul etseydi seçimi kaybedecekti. Kıbrıslı Rumlar da Kıbrıs'ın değişik şartlarına bağlı olarak artık eski noktada değildir" dedi.
Kıbrıs'ta federasyon yerine zaten var olan iki devletin iş birliğiyle çözümün sağlanabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Federasyon masalı masal olmaya devam ediyor. Esas olarak gerçeklere baktığımızda Kıbrıs'ın Rum tarafında da buna inanan yok ama alışılmış bir süreç. İlla bunu oyalama için devam ettirecekler. Dolayısıyla yeni bir siyaset zamanıdır o da gerçeklere bağlı siyasettir. Gerçeklere bağlı siyaset de ifade ettiğim gibi egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan ve zaten şu an varolan iki devletin iş birliğidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, dünyanın da bu gerçeği gördüğünü ve anlamaya başladığını belirterek, bu niyetin ortaya konup arkasında durulması gerektiğini söyledi.
“KKTC'nin daha da sahiplenilmesi gerekmektedir"
Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ın eskisi gibi olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Bir takım fırsatlar kaçırılmıştır ama konjonktür öyle bir gelişmiştir ki artık Doğu Akdeniz'de KKTC'nin daha da sahiplenilmesi gerekmektedir. Ne mutlu Kıbrıs Türkü'ne ki ana vatanı Türkiye dimdik ayakta. Doğu Akdeniz'deki ulusal çıkarlarımızın korunmasında bambaşka bir noktaya gelinmiştir. Ulusal onurumuz, çıkarlarımız ve halklarımızın menfaati bu siyasetin devamından yanadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve KKTC halkı arasındaki bağların en iyi noktaya gelebilmesi için çalışacağını da sözlerine ekledi.