Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BRT Ana Haber canlı yayınına katılarak yaşanan önemli gelişmeleri değerlendirdi:
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda uluslararası topluma KKTC’nin tanınması yönünde yaptığı tarihi çağrı, New York görüşmelerine damgasını vurmuştur”
77. BM Genel Kurulu toplantıları dolayısıyla New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BRT Ana Haber canlı yayınına katılarak New York temaslarını ve yaşanmakta olan önemli gelişmeleri değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, ekibiyle birlikte New York’ta Türkevi’nde çeşitli görüşmelerin yanında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmelere değindi. Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi M. Ergün Olgun’un da farklı ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldiğine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya liderlerinin huzurunda BM Genel Kurulu’nda uluslararası topluma KKTC’nin tanınması yönünde yaptığı tarihi çağrının New York görüşmelerine damgasını vurduğunu kaydetti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bu konuşmayı değerlendirdi.
Bu konuşmanın, New York’un yanı sıra pek çok dünya başkentinde de yansımaları olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik temelinde eşit uluslararası statünün tescil edilmesiyle ancak resmi müzakerelere geçilebileceğini uluslararası toplumla paylaştıklarını; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında bunu gündeme taşıdığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında BM’nin kendi içindeki çelişkiden kurtulması gerektiğine işaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar; “BM, her halkın kendi geleceğini tayin etmesi gibi önemli evrensel kavramlara ve çağdaş düzenlemelere itibar eden bir kurum. Kıbrıs Türklerine uygulanmakta olan haksız ambargoların - Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın kullandığı kelimeyle zulmün – sonlandırılması gerekiyor” dedi.
Doğu Akdeniz’de dengelerin değiştiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafı ve Yunanistan’ın Kıbrıs Adası’nı bir Yunan adası yapma hedefinde olduklarını ve Türkiye’nin dışlanarak Anadolu ile bağlarımızı kopartmayı istediklerini belirtti ve “Artık bu oyunlara dur denilmiştir” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede
spor ambargoları konusunu değerlendirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, gençlerin önünü açmanın ve spor ambargolarına yönelik çalışmalar yapmanın önemini dile getirdiğini söyledi.
Rusya ile direkt uçuşlar konusuna değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’da büyük bir turizm potansiyeli olması ve KKTC’nin turizm altyapısının gelişmiş bir noktada olması dolayısıyla direkt uçuşların her iki taraf için de memnuniyet getireceğini söylediğini anımsattı. Konu ile ilgili özel teşebbüslerin girişimleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, uçuşların Türkiye üzerinden başlayabileceğini ancak konu ile ilgili net bir açıklama yapamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar; “Bu, bizi ancak memnun eder” yorumu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının geleceğini engellemek üzere yapılan çalışmalara işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, oynanan oyunun Kıbrıs Türklerini dayatma ile Rumlar’a yama yapmak olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türklerine uygulanan ambargoların devam etmesinin insanlık dışı olduğunu dünya kamuoyu ile paylaşmaya devam ettiklerini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar; “Kıbrıs’ta iki halk var, iki devlet var. Bu, bir gerçektir. Bir gelecek inşa edilecekse mutlaka geleceğin temelleri bu gerçeklere bağlı olmalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı toplantıda, Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunun Cenevre’de geçen yıl ortaya konulduğu üzere değişmediğini aktaracağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar; “Biz resmi müzakerelere geçmek için egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün teyidini istiyoruz. Doğu Akdeniz’deki dengeler çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu irade ile ancak Kıbrıs’ta iki ayrı devletin iş birliği ile bir antlaşmanın mümkün olabileceğini var gücümüzle anlatmaya devam edeceğiz” dedi.