Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Prof. Dr. Christian Heinze'nin vefatı dolayısıyla taziye mesajı yayımladı
Prof. Dr. Christian Heinze'nin vefatını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayım. Yakınlarına ve ailesine başsağlığı diler, taziyelerimi sunarım. Dr. Christian Heinze, Kıbrıslı Türklerin adalet ve özgürlük mücadelesinin büyük bir destekçisiydi, kendisini çok özleyeceğiz…
İdari ve anayasa hukukçusu olan Dr. Heinze, 1961-1963 yılları arasında Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştır. Ayrıca Kıbrıs'ı, Yunan egemenliğinde bir ada haline getirmek ve “Kıbrıslı Türkleri tüm devlet kurumlarından çıkarmak amacıyla Yunanlılar ile Kıbrıslı Rumların yaptıkları tarihsel gelişmelere ve faaliyetlere tanık olmuştur.
Dr. Heinze kısa süre önce internet üzerinden gerçekleştirilen bir seminerine katıldı ve burada, bir federasyon için on yıllarca süren başarısız müzakerelerin ardından Kıbrıs'ta iki Devletli bir çözüme verdiği desteği dile getirdi ve “Devlet yoksa, egemenlik de yoktur” dedi.
Egemenliğin ne olduğunu bizlere hatırlatarak, “Egemenlik kelimesi esas olarak, daha sonra meşrulaştırılan bir toprak üzerinde kalıcı olarak kurulmuş, üstün bir otoriteye dayanmalıdır” dedi.
Aynı görüşleri paylaşıyoruz… Biz de bunları, adada ve bölgede kalıcı bir barış, istikrar ve yaşanabilir anlaşmaya ulaşmak için gerekli görüyoruz.
Vefatı bana ve Kıbrıs Türk halkına büyük üzüntü yaşatmıştır. Yakınlarına ve ailesine başsağlığı diler, taziyelerimi sunarım. Mekanı cennet olsun.
İdari ve anayasa hukukçusu olan Dr. Heinze, 1961-1963 yılları arasında Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştır. Ayrıca Kıbrıs'ı, Yunan egemenliğinde bir ada haline getirmek ve “Kıbrıslı Türkleri tüm devlet kurumlarından çıkarmak amacıyla Yunanlılar ile Kıbrıslı Rumların yaptıkları tarihsel gelişmelere ve faaliyetlere tanık olmuştur.
Dr. Heinze kısa süre önce internet üzerinden gerçekleştirilen bir seminerine katıldı ve burada, bir federasyon için on yıllarca süren başarısız müzakerelerin ardından Kıbrıs'ta iki Devletli bir çözüme verdiği desteği dile getirdi ve “Devlet yoksa, egemenlik de yoktur” dedi.
Egemenliğin ne olduğunu bizlere hatırlatarak, “Egemenlik kelimesi esas olarak, daha sonra meşrulaştırılan bir toprak üzerinde kalıcı olarak kurulmuş, üstün bir otoriteye dayanmalıdır” dedi.
Aynı görüşleri paylaşıyoruz… Biz de bunları, adada ve bölgede kalıcı bir barış, istikrar ve yaşanabilir anlaşmaya ulaşmak için gerekli görüyoruz.
Vefatı bana ve Kıbrıs Türk halkına büyük üzüntü yaşatmıştır. Yakınlarına ve ailesine başsağlığı diler, taziyelerimi sunarım. Mekanı cennet olsun.